DEĞERLİ OKURLAR BU YAZIYI DEFALARCA OKUYUN ve PAYLAŞIN
Şimdi size her zaman ve her yerde bulamayacağınız çok önemli bilgileri bu satırlardan aktarmaya çalışacağız. Lütfen düşünerek okuyunuz.
Muhalefetteki partilerin ve kişilerin neden hiç sevinemediklerini ve sürekli birbirlerini kötülediklerinin sebebini Çok iyi anlayacaksınız!..
1927 yılında Yaklaşık
1 milyon gayrı müslümin adı ve soyadı gizlice değiştirildi ve Türk adı ve soyadı verildi maalesef. Ve daha sonra bunların hepsi idareci ve yönetici oldular. Ve bunlar sonraki yıllarda milli ve İslami olan her hareketi engellemeye başladılar.
HERKESİN, HER KESİMİN, VE BİLHASSA YENİ NESLİN ; bilmesi gereken yakın tarih gerçeklerini paylaşmanın zamanı artık geldi!.
BİZ ONLARI MÜSLÜMAN ve TÜRK SANIYORDUK,
FAKAT YANILMIŞIZ HEMDE YILLARCA YANILDIK.
GERÇEK ŞUYMUŞ:
1927 yılında "İki yüz bin" Yahudi´ye, ve “Sekiz yüz bin" Ermeni'ye, halkın Haberi olmadan isim-soy isimleri Türkçe'ye çevrilerek Türk kimliği verildi. Bundan daha kötüsü şu ki;
Kripto ve DÖNME dediğimiz bu 1 milyon yahudi ve ermeni kitle hiçbir zaman yırtık elbise giymek zorunda kalmadı.
Hiçbir zaman açlık, susuzluk, yokluk veya yoksulluk çektirilmedi. Kimisi general yapıldı, ordu idare etti. Kimisi müdür yapıldı, okul idare etti. Kimisi başhekim yapıldı, hastane idare etti. Kimisi diyanet işleri başkanı, hoca yapıldı, cemaatler idare etti.
Kimisi hâkim-savcı yapıldı, nice koç yiğitlerin ve mübarek İnsanların canına kıydı... ve daha neler…
Hepsine de Anadolu insanının üzerinde idareci sıfatı verildi.
Tiyatro, edebiyat, müzik, sinema, basın, yayın, gazete, Tv hep onların tekelinde ve emrinde bulunduruldu. Ve bu kriptolar, Anıtkabir yollarında sürekli şu cümleyi kullandılar;
“Biz bu ülkenin asli Halkıyız!" dediler.
Onlar zeki, bilgili, demokratik, ilerici ve çağdaştılar. Onlara kölelik etmeyenler ise her zaman gerici, yobaz, cahil ve yabancı Sayıldılar...
Onlar azınlıktı ama gayet zengin ve şatafatlı bir hayat içinde kendilerini efendi, bizi ise köle olarak gördüler.
Cümle âlem çatır çatır araba, uçak, silah fabrikaları kurarken... Bu kriptolar bizi suni başörtüsü sorununa, suni Kıbrıs sorununa, suni Kürt sorununa, ve alevi sorununa Yönlendirdiler..
Bu isim ve soyisim değiştirme oyunu 8 Şubat 2018’de Ortaya çıktı!..
Bu tarihte hükümet, eski Arşivleri açtı, oraya bakmayı herkese Serbest Bıraktı ve Herkesin soyağacını Öğrenmeye imkan verdi.
Bu tarih, her vatandaşın Soyağacını görebildiği...
Devletin, “Artık hepinizi tanıyoruz! Ananızı babanızı, nereden gelip nereye gittiğinizi biliyoruz!" dediği önemli bir günün başlangıcıydı.
"ALLAH"c.c. IN BİR HİKMETİ, KENDİLERİNDEN OLMAYANLAR…
Dengelerini öyle bir bozdu ki, şoka girdiler, neye uğradıklarını bilemediler, psikolojileri darmadağın oldu.
Kendilerini bu vatanın gerçek sahibi olarak gören, devletin dahi kendilerinden haberdar olmadığını zanneden bu Dönmelerin Bütün Sırları artık açıldı :
Barolar daha özgür olmalı, tabibler odası kapatılmalıdır, mimar ve mühendisler odası haddini bilecek dediğimizde, bir asra yakın kurdukları bu sahte saltanatı ölümüne savunma derdine düştüler ve düşmanlıklarını alenen yapmaya başladılar.
Siyasette ittifak kuruyorlar... Sermayede birlik oluyorlar.... Eğitim ve sağlık alanında toplanıp bildiri imzalıyorlar... Ve Sürekli engel çıkartıyorlardı.
Bunlar; Sokakta sevişiyorlar
Sokakta içki içiyorlar
Sokakta çıplak geziyorlar
Sokakta her türlü ahlaksızlığı yapıyorlar
AMA; BİZE İSE UTANMADAN…
Namazınızı evde kılın
Orucunuzu evde tutun
Örtünüzü evde örtünün
İslamı evinizde öğrenin diyorlar...
Sokakta yaparsan mahalle baskısı oluyormuş!
Dini İSLAM olan TÜRKİYE'de onların istediği yaşam şekli budur!
Her Fırsatta ülkeyi kurtarmasaydık Yorgo olurduk diyorlar,
AMA;
Yorgo gibi hindi kesiyorlar
Yorgo gibi çam süslüyorlar
Yorgo gibi içki içiyorlar
Yorgo gibi sızıp
Yorgo gibi kendinden geçiyorlar.
Onlar İyi ki Yorgo olmadık! diyorlar!
FAKAT; Yunan Lozan antlaşmasını savunuyor
Onlarda savunuyor
Yunan, Zülüm 1453'de başladı diyor
Onlarda aynısını söylüyor
Yunan Kanal İstanbulu istemiyor
Onlarda istemiyor
Yunan Libya Tezkeresine karşı çıkıyor. Onlarda karşı çıkıyor.
Hani Atatürk Yunanlıları denize dökmüştü?
Geriye Dönüp;
Camilerimize bakıyoruz
Ahıra döndürmüşler.
Ezanımıza bakıyoruz
Türkçeye çevirmişler.
Müslümanlara bakıyoruz
Her türlü işkence ve zulmü görmüşler.
Liderlerimize bakıyoruz Ya zehirlenmiş yada idama götürmüşler.
Ümmetin derdiyle dertlenip;
Suriyeye gidiyoruz.. Esedi destekliyorlar.
- Mısıra gidiyoruz - Sisiyi destekliyorlar
- Libyaya gidiyoruz- Hafteri destekliyorlar.
Akdenize gidiyoruz- Gitmeyelim diyorlar.
-Ayasofyayı açalım diyoruz olmaz, Sultanahmeti de Müzeye çevirelim diyorlar. İha yapıyoruz Sevinmiyorlar
Siha yapıyoruz- Sevinmiyorlar
Silah-Tank-Uçak yapıyoruz sevinmiyorlar
Gemi -Denizaltı yapıyoruz-Sevinmiyorlar
Yerli oto yapıyoruz Sevinmiyorlar
Solunum cihazı yapıyoruz-Sevinmiyorlar
Bunlar Yerli ve Milli olan hiç bir şeye SEVİNEMİYORLAR!..
Hatta yapılmasına da karşı çıkıyorlar.
Neden böyle yaptıklarını herhalde şimdi hepiniz anlamışsınızdır!..
Onun için bize hem yerli hem milli olan bir yönetim lazım bu vatan çok acılar çekmiş bir vatandır. Bu millet çok acılar çekmiş bir millettir. Çok iyi düşünün çok iyi karar verin sizi gerçekten seven bir yönetime oy verin
Hem yerli hem milli olanlara oy verin. Bizi insan olarak gören seven sayan hem yerli hem milli olanları düşünerek seçin, vereceğiniz karar çok doğru olsun. Çünkü sizin bizim geleceğimizin kararıdır.
RABBİM HAKKIMIZDA HAYIRLAR NASİB EYLER. İNŞAALLAH
Selam ve dualarımla.
Mustafa Mete İSLAMOĞLU
12. 03. 2023 (Pazar)
ALANYA
|