00
|
||
İnsan ve Duygu | ||
Mustafa Mete Islamoglu | ||
KONUYA GİRİŞi Duygular uzun yıllar psikolojinin alanında görülmüş ve bireye özgü olarak ele alınmıştır. Duygunun kavramsallaştırılmış tarihine bakıldığında ise pek çok filozof, sosyolog, antropolog ve tarihçinin ana çalışma konusu olduğu görülmektedir.
Bu bağlamda bu çalışmada literatür derlemesi yöntemi kullanılarak, Avrupa üzerine ve İngilizce yazılmış duygular tarihi bir araya getirilmekte ve bu tarihsel süreçte duyguların bu bölgeye özgü olarak ne şekilde incelendiği ele alınmaktadır.
Yapılan literatür araştırmasına göre; Antik Yunan’da duyguların daha çok erdem kavramı çerçevesinde ele alındığı, Orta Çağ ile birlikte bazı duyguların kilisenin boyunduruğu altına girdiği ve günah kapsamında sayıldığı, ,aynı zamanda daha hafif ve olumlu duygularla zihnin rahatlatıldığı, 20. yüzyıla gelindiğinde ise biricikleşen duyguların dijital teknolojiler ile kapitalizmden bağımsız görülemeyeceği üzerinde durulmuştur.
Sonuç olarak; tüm dönemlerde, sanılanın aksine duyguların bireysel alana hapsedilmesinden çok, toplumsal ilişkileri düzenlemede anahtar öneme sahip olduğunun, geçmişten günümüze disipline edilmesi, ehlileştirilmesi ve kontrol altında tutulmasının ön plana çıktığı görülmüştür. Duygu insan varlığının kendisidir. Duygu olmazsa insan olmaz ve insana has bir özelliktir. Duygu sahibi hassas yapılı insanlara sevgi ve saygılarımla 25 ocak 2024 Alanya Kaynakça .Ahmed, S. (2014). Duyguların kültürel politikası. (Sultan Konut, Çev.). İstanbul: Sel Yayınları. Augustine. (2010). İstanbul: YKY. 1995. Aristoteles (2019b). Ruh üzerine. (Ömer Aygün, Y. Gurur Sev, Çev.). İstanbul: Pinhan Yayıncılık. 2018.
|
||
Etiketler: İnsan, ve, Duygu, |
|