00
Yazı Detayı
25 Nisan 2021 - Pazar 15:35
 
EVLERİN KAPILARINA ÇİVİ ÇAKILMADAN OLMAZ
Ramazan Seydaoğlu
 
 

 

Biz insanoğlu verilen nimetleri kendinden bilen nankör bir varlığız. Oysa sahip olduğumuz her ne varsa Yüce Yaratan’dan gelir.

O vermezse biz hiçbir şey elde edemeyiz.

 

O nasip eder, biz gezer-dolaşır, çalışıp çabalar o nasibe kavuşmuş oluruz. Öyle insanlar bilirim ki tabiri caizse “eşşek gibi çalışır” ancak yine de zor bela, kıt kanaat geçinir. Hiç çalışmadan, çabalamadan üstüne hazineler yağanları da biliyoruz ya da duymuşuzdur.

Her ne gelirse O’ndan gelir muhakkak..

Ancak insanoğlu olarak da bir eylem içinde olmamız lazım. Çabalamak, meşru dairede hareket etmek, rızık aramamız için de emir var.

 

Karşımıza bazen hiç ummadığımız yerden kapılar açılır, bazen de çok beklentili olduğumuz yerler tamamen kapanmış olur.

Sen ne hesap yaparsan yap, O’nun hesabını aşamazsın.

 

Daha iki yıl öncesine kadar, geleceğe dair birçoğumuzun farklı farklı planları ve hesapları vardı değil mi? Ama zaman bize gösterdi ki hesaplarımız bazen beş para bile etmez..

Covit 19 adıyla ünlenen bir virüs ve sonrasında çıkan yeni varyantları dünyayı kasıp kavururken tüm palanlar, hayaller suya düştü.

 

Artık eskisi gibi düşünmenin para etmeyeceğini gören ve imkânı olanlar; birçok alanda bize yeni projeler sunmaya başladılar. Belki de dünya üzerinde şeytanî planları olanların bizi itmek istedikleri yeni bir hayat tarzına bizi alıştırmaya çalıştılar.

 

Öğretmen veya öğrenciysek uzaktan eğitime; iş insanıysak sanal satışlara, online toplantılara varıncaya kadar birçok yeni çözümler sunulmaya başlandı.

 

Karnımız mı açıktı? Artık Şemsipaşa İşkembecisi’ne gidip de masa donatamıyorsunuz. Telefonla veya online siparişle işkembeniz, kebabınız, köfteniz, pideniz… artık canınız her ne istediyse paketle evinize geliyor.

 

Virüs korkusuyla evden çıkamıyoruz ya.. Evde de sürekli ye ye ye!.. Bu kez de evde kilo almaktan basküllere çıkmaya korkar olduk…

Sağlık Bilim Kurulu’nun ve hükümetin azcık günlük hayatı kolaylaştırıcı kararlarını bir nimet bilip de hunharca saldırmamız bizim ne nankör varlık oluşumuzun en iyi örneği.. Oysa bu esnemeleri bize sunan bilim insanları ısrarla uyarıyorlar da:

 

“Aman dikkat edin! Üç kuralı unutmayın! Maske+Mesafe+Temizlik” 

Sondan başlarsak, temizlik konusunda eyvallah, hepimiz namazlı-niyazlı, temizliğine dikkat eden, suya ve sabuna sık sık dokunan bir milletiz.. Maskeye de eh!.. Az çok alıştık. Az da olsa sivri bazı tipler olsa da genelde maskemizi de takıyoruz. Ancak mesafe kuralına maalesef uyamadık gitti..

 

Sözde sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen marketlerde kasiyer önünde dakikalarca sıra beklediğimiz çok..

Hele mesai günlerinde toplu taşıma araçlarında şu “bir buçuk metre mesafe” kuralı sıfıra iniyor.

Eee… Nasıl olacak sonumuz?

Nasıl kurtulacağız bu beladan?

 

Allah’ın verdiği nimetlere nankörlük yapan insanlar, Bilim Kurulu’nun esnetme çabasını da suiistimal edince aklıma Çin örneği geliyor.

 

Bu vürüsü dünyaya bela eden ahir zaman Ye’cüc ve Me’cucları diyebileceğimiz Çinliler virüsten kurtulmak için insanlarını zorla evlere kapatıp dışardan çivilediler kapılarını. Şimdilerde virürü bertaraf eden Çin yeryüzündeki kaynakları emmeye çalışıyorlar.

Bizim de böylesi bir ağır müeyyideye/uygulamaya gitmemiz icap edecek sanki.

 

 
Etiketler: EVLERİN, KAPILARINA, ÇİVİ, ÇAKILMADAN, OLMAZ, ,
Yorumlar
Haber Yazılımı 0