Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle bir yerden vurdu ki, dolarcılar, faizciler, kurcular ters köşe oldu. Dolar 18.5 liraya kadar yükselmişti, tepe takla aşağıya doğru inmeye başladı. Erdoğan’ın konuşması bitinceye kadar yüzde 5 civarında değer kaybetti. Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak isteyenler neye uğradığını şaşırdı. Öyle sanıyorum ki TÜSİAD üyeleri şimdi ağlıyordur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dolardaki artış TL mevduatlarına yansıtılacak. Kur getirisi mevduat kazancının altında kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek" müjdesini verdi. Bu bir müjdeden çok daha fazlası anlamına geliyor. Bundan sonra kimse kur zengini olamayacak. Vatanını düşünen, devletini düşünen, milletini düşünen TL’ye yatırım yapacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; yeni ekonomik modeli başarıya ulaştıracak hamlelerini şu başlıklarla duyurdu:

-Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın 'kur daha yüksek olacak' diye mevduatını Türk lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak.

-Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek.

-Dolardaki artış TL mevduatlarına yansıtılacak. Kur getirisi mevduat kazancının altında kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek.

-Şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10'a indiriyoruz.

-Bireysel emeklilik sistemimizin cazibesini artırmak için devlet katkısı oranını yüzde 5 daha artırarak yüzde 30'a çıkartıyoruz.

Öyle tahmin ediyorum ki faizciler gafil avlandı. Onların da mutlaka karşı hamleleri olacak. Çünkü ipleri başkalarının elinde… Ağa-babalarının vereceği yeni emirleri bekleyecekler.

Erdoğan’ın yeni modelinin başarılı olmasını ‘derin ekonomi güçleri’ istemiyor. Çünkü yüz yıldan bu tarafa saltanatlarını kendi modellerine borçlular. Tüm dünya çalışacak onlar yiyecekler.

ABD’de, Avrupa Birliğinde, Japonya’da, Çin’de, Güney Kore’de ve diğer tüm güçlü ekonomilerde faiz enflasyondan çok ama çok düşükken, Türkiye’de faizin enflasyondan yüksek olması gerektiğini savunanlar, kimin sözcülüğünü yapıyorlar? Kimin menfaat bekçiliğine soyunuyorlar? Kimin davulunu çalıyorlar? Biz biliyoruz da… Bilmeyenler biraz daha düşünsün.

2023’e varmadan önce bir şeyi daha halletmemiz gerekiyordu. Bizde de büyük devletler gibi faiz düşük olmalıydı. Hatta inancımız gereği hiç olmamalıydı. Çünkü faizin yüksek olduğu bir ülkede yatırım olmaz, istihdam olmaz, gelişme olmaz, büyüme olmaz. Neden olsun ki? Oturduğunuz yerde paranız enflasyondan fazla getiriyorsa, neden riske girip yatırım yapasınız ki? Yatır bankaya, yan gel yat.

O dönem bitti. Reis çok kararlı bir şekilde yeni modelin arkasında olduklarını açıkladı. Bundan sonra faizciler düşünsün. Dolara hücum ederek ekonomide panik havası oluşturmaya çalıştılar. Çalışacaklar tabi… Çünkü Erdoğan onların yattıkları yerde kazanmalarını sağlayan faiz hortumunu kesti. Onlar çığlık atmayacak da ben mi atacağım? Onlar yanıp tutuşmayacaklar da ben mi yanıp tutuşacağım? Onlar isyan etmeyecek de ben mi edeceğim?

Etsinler… Daha da çok edecekler. Cehenneme kadar yolları var… (ben demiyorum, Kur’an diyor)

TÜSİAD; isminin başındaki TÜ’yü hak etmiyor. Türkiye onların önceliği değilse, isminin başında da Türkiye olmamalı. Teklif ediyorum. İsimlerinden Türkiye’yi kaldırsınlar. Bundan sonraki isimleri FASİAD olsun. FAİZCİ SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ.