Aleyna Bozkurt
Köşe Yazarı
Aleyna Bozkurt
 

Bir Postmodern Deneyim: Doğal Roman

Georgi Gospodinov’un Doğal Romanı elime geçtiğinde aslında neyle karşılaşacağımı tam olarak bilmiyordum. Okumaya başladığımda da “anladım mı, anlamadım mı” arasında gidip geldiğim bir deneyim oldu. Kitap, iki-üç sayfalık kısa bölümlerden oluşuyor. Bu bölümler bazen birbiriyle bağdaşıyor, bazen de tamamen kopuk, alakasız görünüyor. Zaten kronolojik bir ilerleyişi de yok. Sanki yazar, aklına her geldiğinde oturmuş, iki-üç sayfa bir şeyler yazmış ve arada bir ay bile geçmiş olabilir. O yüzden bir süre sonra kendimi günlük okuyormuş gibi hissettim. Baş karakter boşanma sürecinde, ruhsal çatışmalarla boğuşan bir adam. Ama bu çatışmaların ortasında bir anda bambaşka hikâyeler çıkıyor karşına. Mesela bir kasabada “deli” ya da “büyücü” diye bilinen bir adamın hikâyesi. Sonra öğreniyorsun ki o kişi aslında bizim baş karakter. Fakat bunu kitabın ortasında fark ediyorsun. Yani karakterin hangi evrelerden geçtiğini net anlamıyorsun. Daha da garibi, bazen okuduğun bir olayın baş karaktere ait olduğunu sanıyorsun, sonra sayfanın sonunda öğreniyorsun ki aslında yazar yan masadaki bir sohbeti aktarıyormuş. Sürekli “Ben ne okuyorum? Ne anladım?” sorusunu sorduran bir anlatım tarzı var. Gospodinov, bu parçalı yapının içine din, sosyoloji, kapitalizm ve felsefi göndermeler yerleştiriyor. Ama bunları da ilginç bir şekilde sinekler, bitkiler ve hatta tuvaletler üzerinden yapıyor. Absürt geliyor ama bir noktada düşünmeye başlıyorsun. Bazı cümleleri insanda “vay be” dedirten türden. Mesela şu satır bende kalıcı oldu: “Her ay düzenli olarak kanayıp ölmeyen bir canlıya güvenemem.” Bu cümleyi okuduğumda garip bir şekilde etkilendim, uzun süre düşündüm. Peki kitabı tavsiye eder miyim? Evet, okunabilir. Çünkü postmodern anlatıların çok sık rastlanmadığı bir dönemde farklı bir deneyim sunuyor. Hem akıcı olması hem de kısa bölümlerden oluşması sebebiyle insanı yormuyor. Bir oturuşta bile bitirilebilecek türden. Elbette “mükemmel, hayatınızı değiştirecek” diyemem, ama zihni beyin jimnastiğine zorlayan, farklı bakış açıları kazandıran bir kitap. Benim için yazarla tanışma kitabı oldu Doğal Roman. İkinci bir kitabını alır mıyım? Denk gelirse okurum ama özellikle gidip de aramam. Yine de postmodern anlatıyı deneyimlemek isteyenler için doğru bir başlangıç olabilir.
Ekleme Tarihi: 30 Ağustos 2025 -Cumartesi

Bir Postmodern Deneyim: Doğal Roman

Georgi Gospodinov’un Doğal Romanı elime geçtiğinde aslında neyle karşılaşacağımı tam olarak bilmiyordum. Okumaya başladığımda da “anladım mı, anlamadım mı” arasında gidip geldiğim bir deneyim oldu. Kitap, iki-üç sayfalık kısa bölümlerden oluşuyor. Bu bölümler bazen birbiriyle bağdaşıyor, bazen de tamamen kopuk, alakasız görünüyor. Zaten kronolojik bir ilerleyişi de yok. Sanki yazar, aklına her geldiğinde oturmuş, iki-üç sayfa bir şeyler yazmış ve arada bir ay bile geçmiş olabilir. O yüzden bir süre sonra kendimi günlük okuyormuş gibi hissettim.

Baş karakter boşanma sürecinde, ruhsal çatışmalarla boğuşan bir adam. Ama bu çatışmaların ortasında bir anda bambaşka hikâyeler çıkıyor karşına. Mesela bir kasabada “deli” ya da “büyücü” diye bilinen bir adamın hikâyesi. Sonra öğreniyorsun ki o kişi aslında bizim baş karakter. Fakat bunu kitabın ortasında fark ediyorsun. Yani karakterin hangi evrelerden geçtiğini net anlamıyorsun. Daha da garibi, bazen okuduğun bir olayın baş karaktere ait olduğunu sanıyorsun, sonra sayfanın sonunda öğreniyorsun ki aslında yazar yan masadaki bir sohbeti aktarıyormuş. Sürekli “Ben ne okuyorum? Ne anladım?” sorusunu sorduran bir anlatım tarzı var.

Gospodinov, bu parçalı yapının içine din, sosyoloji, kapitalizm ve felsefi göndermeler yerleştiriyor. Ama bunları da ilginç bir şekilde sinekler, bitkiler ve hatta tuvaletler üzerinden yapıyor. Absürt geliyor ama bir noktada düşünmeye başlıyorsun. Bazı cümleleri insanda “vay be” dedirten türden. Mesela şu satır bende kalıcı oldu:
“Her ay düzenli olarak kanayıp ölmeyen bir canlıya güvenemem.”
Bu cümleyi okuduğumda garip bir şekilde etkilendim, uzun süre düşündüm.

Peki kitabı tavsiye eder miyim? Evet, okunabilir. Çünkü postmodern anlatıların çok sık rastlanmadığı bir dönemde farklı bir deneyim sunuyor. Hem akıcı olması hem de kısa bölümlerden oluşması sebebiyle insanı yormuyor. Bir oturuşta bile bitirilebilecek türden. Elbette “mükemmel, hayatınızı değiştirecek” diyemem, ama zihni beyin jimnastiğine zorlayan, farklı bakış açıları kazandıran bir kitap.

Benim için yazarla tanışma kitabı oldu Doğal Roman. İkinci bir kitabını alır mıyım? Denk gelirse okurum ama özellikle gidip de aramam. Yine de postmodern anlatıyı deneyimlemek isteyenler için doğru bir başlangıç olabilir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.