00
Yazı Detayı
05 Ekim 2021 - Salı 08:54
 
ADIN HUZUR OLSUN
Zeynep Gülcan Durmuş
 
 

"Huzur; insanın içinde hissettiği rahatlık duygusu, gönül rahatlığı, iç rahatlığı, baş dinçliği, rahatlık içinde bulunma durumu, dinginlik" olarak tarif ediliyor.
                  

Bugün sokağa çıkıp insanlara mikrofon uzatsak ve “Dünyadan, hayattan ne bekliyorsun? “diye sorsak;  tek kelimeyle HUZUR diyecek insanlar.  Hayat şartları, geçim sıkıntısı, sosyal hayattaki beklenti, umut, özlem, iş aş ve gelecek kaygısı. Günlük hayatın telaşlı koşuşturmasında insanlar teneffüs ettiği hava gibi huzura, ferahlığa ihtiyaç duyuyor ki, huzur diyor.  Huzur, insanın iç dünyasını temaşa edip, iç dinginliğinin yaşamına yansımasıdır.
                   

Huzur istiyorsak huzurun kaynağını, huzur verenin sahibini tanımak, bilmek lazım. Huzurun sahibi insanı yaratan, yarattığı kulun ihtiyacını en iyi bilen ALLAH tır. Allah insanı kulluk bilinci ile kendine kul olsun diye yarattığını açık ve net bir şekilde ayet-i kerimede bildirmiştir. “Ben, cinleri ve insanları sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.”( Zariyat- 56).  İşin ilahi boyutu budur. 


Diğer yönden pozitif bilim açısından da Aristo’dan Eflâtun’a,  İbn-i Haldun dan Farabi'ye huzuru ve erdemli toplumu hedefleyerek bilimsel, gözlemsel deneysel verilerle düşüncelerini filozofik yaklaşımla ortaya koyarak bugünkü modern bilimlerin temelini oluşturmuştur. Yani insanlığın, yaşamın özü özeti huzur, insanca, insan gibi yaşamaktır. Huzur nedir; gönül ferahlığı, huzur nedir; yaşam sevinci, huzur nedir; iç dünyanda yaşadığın sevgi, saygı, hoşgörü içerisinde, beklentisiz sevebilme zanaatı desek, zanaatkar maharetli insanlara gıpta ile bakabilmenin dışa yansıması desek haksız da sayılmayız.  
                    

Türk milletinin tarihi, Yunus'u,  Mevlana’sı, Hacı Bayram’ı, Hacı Bektaş’ı, Pir Sultan'ı, Aşık Veysel'i ve daha niceleri gibi edebi şahsiyetleri ile doludur. Tarihe huzuru nakış nakış işleyen tek milletiz. Öyle ki; “Kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz.” dedirten gayri müslimlere bile huzur veren bir kültürün mirasçısıyız.
                     

Bizler Selçukludan Osmanlıya ve günümüz Türkiye’sine baktığımızda huzurun adresi huzurun memleketi olmuşuz. İspanyadan kaçan yahudiler bize sığınmış. Kiliseyi, camiyi, sinagog’u yan yana yapmış, inanca saygının sembolü, insanlık için huzurlu yaşamın merkezi olmuşuz. Bu gün de değişmez adres biziz. Bulgaristan’dan gelen, dağılan Yugoslavya’dan gelen soydaşlarımız, Irakta terörden, Suriye’de Esed’in zulmünden kaçan milyonlar bizim hoşgörümüze, insana verdiğimiz değere inanıp, güvenip, huzurun ülkesi Türkiye’ye gelmiş ve bizde bağrımıza basmışız. Biz güneş gibi ışığımızı insanlığa lütfetmiş bir medeniyetin temsilcileriyiz.
              
                     
Huzur din demek, ahlak demek, erdem demek. Huzur insanın içindeki mutmain bir yüreğin saadeti mutluluğudur. Dini inançlar, dini ritüeller, gönül huzuru içindir. Bu inanç meselesidir. İnanmak insanın fıtratının gereğidir. Her insan mutlaka inanır. Kimi o dine, kimi bu dine. Hatta inanmadığını zannedenler de inançsızlığa inanırlar.
                      

Yunus un dediği gibi " Sevelim, sevilelim bu dünya kimseye kalmaz."  İşin sırrı sevmek sevilmek.   Huzurun olmazsa olmazı. Mevlana’nın hoşgörüsü de huzurun ainesidir;  “Gel, ne olursan ol yine gel, ister kâfir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel…”
                      

Adın, soyadın, dinin, dilin, ırkın, rengin her ne olursa olsun bendeki adın HUZUR olsun. Aşk ile Huu.
Sağlıcakla kalın.


Zeynep Gülc❤n Durmuş
Sosyolog Aile danışmanı
gd9394479@gmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Etiketler: ADIN, HUZUR, OLSUN,
Yorumlar
Haber Yazılımı 0