Tarımsal üretimde İYİ TARIM yöntemini ve ilkelerini esas aldık. Bu kapsamda doğal kaynakları bilim ışığında amaca uygun olarak kullanarak ürünlerimizde SIFIR PESTİSİT'İ hedefledik ve başardık.
YAŞAM Haberi
Tarımsal üretime 2000 yılında Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Korubaşı mahallesinde 20.000.m2 tarım arazisi ile başlayıp, şu aşamada 50.000.m2 üretim alanına ulaştık.
Tarımsal üretim ürün çeşitliliğinde muz, avokado, ejder meyvesi, zeytin yağı, kamkat, portakal, limon ve domates, salatalık, fasulye, biber çeşitleri ile devam ettirdik.
Tarımsal üretimde İYİ TARIM yöntemini ve ilkelerini esas aldık. Bu kapsamda doğal kaynakları bilim ışığında amaca uygun olarak kullanarak ürünlerimizde SIFIR PESTİSİT'İ hedefledik ve başardık.
Bu kapsamda sağlıklı ürün, güvenilir gıda hedefini gerçekleştirdik.
Geçen 20 yıllık süreçte ürünlerimizi piyasa koşulları içinde TOPTANCI HALLERİ üzerinden pazarlıyorduk. Ürünümüzü fiyatlandırma insiyatifimiz yoktu. Keza ürünün fiyatını HAL KOMİSYONCULARI DERNEĞİ her gün toplanarak belirlemektedir.
Fiyatlar tıpkı borsa gibi gündelik olarak düşürülüp yükseltilmekte, fiyat istikrarı sağlanamamakta, toptancı haline giren ürün tüketiciye ulaşıncaya kadar tabiri yerindeyse TÜCCAR, NAKLİYE, GİTTİĞİ ŞEHİRDEKİ TOPTANCI HAL KOMİSYONCUSU, TÜCCAR, MANAV/PAZARCI zincirinin her bir halkasında üzerine maliyet ve kâr konularak tüketiciye ulaşıyordu.
Toptancı halinden başlayan pazarlama yönteminde giriş halinden tüketiciye ulaşana kadar zincirin her halkasında ürün fiyatına yansıtılan maliyet + kâr yüküyle üretici fiyatı ve tüketici fiyatı arasında çok kere üretici fiyatının birkaç misli tüketici fiyatı oluşmasının yanında sağlıklı ürüne ulaşımda neredeyse imkansız hale gelmekteydi. Keza üretici ve tüketici arasındaki aracı zincirinde ürünün hangi koşullarda saklandığı, nakledildiği çoğu kere bilinmez iken, kötü koşullarda saklama ve nakletme sonucunda üründe çürüme, bozulma, sağlıklı gıda vasfını kaybetme riski de taşımaktaydı.
Örneğin Gazipaşa toptancı halinde salatalık 1 TL. satıldığı zamanlarda bile İstanbul’un pazar ve manavlarında 5-6 TL. civarında tüketiciye ulaşmakta idi. Yine üreticiden 5.TL.’ye çıkan 200-250 gr ağırlığındaki tane avokado; Ankara,, İzmir, İstanbul veya Anadolu’nun başka bir şehrinde 12-15 TL. gibi fiyatlarla tüketicinin sofrasına ulaşmakta idi.
Örneklendirmedeki mislinden fazla fiyat farklılaşmasının yanında Gazipaşa’da dalından toplanan ürün en erken 5-6 gün sonra tüketicinin sofrasına ulaşmakta, bu süreçte çoğu kere sağlıklı ve güvenilir gıda vasfını da kaybetmekte, üreticiden çıkan ürünün 15-20’lik kısmı telef olmakta idi.
Peki üretimin, tüketici ayağındaki sorunlar nasıl çözülecekti? Tüketici, manavdan/pazardan aldığı ürünle alakalı bilgilendirmeyi kimden alacak, şikayetlerini kime iletecekti?
Yıllara dayalı alın terimizin, emeğimizin, harcamalarımızın karşılığı olan ürünlerimizi, üreticiden tüketiciye en sağlıklı ve en ucuz şekilde nasıl ulaştırabiliriz, tüketiciyi nasıl bilgilendirebiliriz sorusu avokadoye.com fikrini oluşturdu.
İlk elden alın teri, emek ve para harcayarak gerçekleştirdiğimiz üretimimizi, üretim zincirinin ilk halkasından itibaren tüketiciyi bilgilendirmek, ÜRETİCİ+KARGO+TÜKETİCİ olarak pazarlama zincirini kısaltarak tüketicinin sofrasına ucuz ve kaliteli ürün ulaştırabilmek, üretici – tüketici arasındaki ilişkiyi, bilgi alışverişini sağlamak için bilim ve teknolojiden istifade ile e-ticaret yöntemini seçtik.
Keza ÜRETİCİ+KARGO+TÜKETİCİ modeliyle değer fiyattan ürünümüzü satsak, müşterilerimizde değer fiyattan indirimli olarak ürünümüze sahip olsalar fikri çok mantıklı ve akılcı geldi. Çünkü üretim sürecinde yoğun emeğimizin yanı sıra toprak, tarla yatırımı, işletme maliyetleri, sera ve iklimlendirme yatırımlarımızla ve bütün sermayemizle kendimizi toprağa bağladığımız halde, hak ettiğimiz değer/bedel hiçbir zaman elimize geçmemekteydi.
Ürünü satan da memnun değildi alan da… İstanbul-şişli manavından alışveriş yapan bir müşteri herhangi bir şikayetini kime yapacaktı? Ürünü o manav bilmem hangi komisyoncudan, hangi aracının elinden alına satıla oraya tezgaha düşmüştü. Manav ürünü kimin yetiştirdiğini hiçbir zaman bilemezdi.
Oysa bu alışveriş sisteminde doğrudan üretici ve tüketici ilişkisi oluşmaktaydı. Üretici; bir telefon, mesaj ve maille doğrudan muhatabınızdır. Ürünle alakalı merak ettiğiniz, öğrenmek istediğiniz her şeyi sorabileceğiniz bir platformda buluşma ortamı ilginçti. Mantıken ürün yetiştiği bölgeden, satılacağı yere bir vasıta ile (nakliye) gidecektir.
Burada kargo ücreti nakliyedir. Üretici+kargo+tüketici çok iyi bir modeldir ve 3.kişilere yer yoktur. Dolayısıyla hem üreticinin hem de tüketicilerin memnun olacağı bir alışveriş türüdür.
Burada en iyi ürünü, en uygun fiyatla ve en taze haliyle sizlere ulaştırabiliyoruz.
Sağlıklı ürünleri tüketerek sağlıklı olmanız ümidiyle, iyi alışverişler dileriz.
Hoşçakalın.
