Ramazan Seydaoğlu
Köşe Yazarı
Ramazan Seydaoğlu
 

Kanlı Altın ve Mücevherlerin Peşinde: BAE ve İsrail Ortaklığı

“Kara Afrika kıtasındaki savaşların temelinde sömürgecilerin kışkırtmaları ve silah / maden takasları yatmaktadır.” Afrika’nın zengin yeraltı kaynakları, tarih boyunca dış güçlerin ilgisini çekmiş; ancak yakın dönemde bu ilgi, yalnızca ekonomik değil, stratejik, jeopolitik ve insani krizlerle de iç içe geçmiştir. Afrika’da çıkarılan altın, mücevher ve değerli taşların ticareti; görece şeffaf olmayan yollarla, kanlı mücadelelerin ve silah akışlarının finansmanına dönüşmüştür. Bu bağlamda BAE ve İsrail’in bölgedeki pozisyonları dikkat çekici: biri altın ticaretinin büyük alıcısı ve küresel bir altın merkezi, diğeri ise değerli taş (özellikle elmas) işleme ve ticaretinde etkin ancak menşei noktasında tartışmalı bir aktör. İran ve İsrail’in birkaç gün süren füzeler savaşında, İran’ın İsrail’e yönelik saldırılarını havada bertaraf eden bir diğer “Müslüman” ülke olan BAE’nın bu tavri bizi şaşırtmıştı. Meğer iki ülke (BAE ve İsrail) çok büyük birer sömürgeci müttefikmiş. İkisi de Afrika kıtasının geliş/tiril/memiş ülkerinin yer altı kaynaklarını sömüren, sömürgelerini rahatça yapmak için hedef ülkelerde karışıklık çıkaran, çıkarları uğruna inançlarını ayaklarına altına alan dostlarmış. Afrika’nın kuzeydoğu köşesinde yer alan ve yeraltı zenginlikleri bakımından önemli bir ülke olan Sudan’ın önce ikiye ayırılması ve sonrasında da iç savaşlara maruz bırakılması bu iki ülkenin ittifakının bir ürünüdür.  Son zamanlarda meydana gelen katliamların faili olan Dagalu Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde yaşayan ve deve çobanlığı yapan Arap kökenli Rizeygat topluluğunun Mahariya kesiminden geliyor. BAE’nin yıllardır beslediği ve amaçları uğruna kullandıkları kişi olan Dagalu, Masum ve sivil halkları çoluk, çocuk katlederek yerlerinden ettikten sonra, Darfur, Kordofan gibi stratejik noktalarda, boşalttıkları yerlerdeki madenlere ulaşıp yasal olmayan yollarla oraları talan ediyorlar. Sudan’da 2022 yılında 41.8 ton düzeyinde olan altın üretimi, 2024 yılında Sudan’da üretilen altın yaklaşık 64 tona yükseldi. Bu altınlar illegal yollardan önce komşu ülkelere (Çad, Libya, Mısır, Güney Sudan) ve oradan BAE’ye yönlendiriliyor.    Resmi olan rakamlar gösteriyor ki “kaynağı belirsiz altının küresel merkezi” olan bu ülke adeta global altın mafyasının merkezi halinde. Bu da bir gün, geleneksel petrol/gaz rezervleri tükenecek olan ülkeyi ayakta tutmak için -kanlı da olsa- altına yönelerek, ekonomilerine alternatif bir değer deposu oluşturduklarını gösteriyor. Bu saltanatın sürmesi için de kaynak ülkede çatışmaların yaşanması gerekir. Çatışma hali, kaçakçı şebekeler, kaçak yollar ve denetimsiz çıkarım bölgelerinin oluşmasını sağlıyor…  BAE kadar doğrudan altın ticaretinde öne çıkmasa da İsrail’in Afrika ile kurduğu mineraller ve değerli taşlar eksenli ilişkiler, bağlamın bir başka yönünü aydınlatıyor.  Büyük insanlık dramının yaşandığı Ruanda katliamında bir milyona yakın insan hayatını kaybetmiştir. Ruanda’da yaşayan iki etnik unsur olan Hutu ve Tutsi kabileleri arasında çıkan çatışmalar, dünya tarihinin görebileceği en kanlı iç savaşa zemin hazırlamıştır. Bir Batı Afrika ülkesi olan Liberya’da yaşanan iç savaş kendi topraklarıyla sınırlı kalmamış, sınırlarının dışına taşarak komşu ülkesi Sierra Leone’yi de etkisi altına almıştır. Sierra Leone’de yaşanan ve hafızalara kanlı elmas mücadelesi olarak kazınan iç savaşın yaraları henüz kapatılmış değil.  Eritre ve Etiyopya arasında yaşanan çatışmaların ülkeler nezdince bir iç savaşa sebebiyet vermesi, Libya’da Kaddafi sonrası meydana gelen iç karışıklık ve çatışma ortamı, Mali’nin Timbuktu bölgesinde radikal grupların iktidara geçme mücadelesi ve terör unsurları, Nijerya’da Boko Haram terör örgütü kaynaklı yaşanan çatışmalar, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin 2012’de yaşadığı iç savaş ve oluşan yeni statüler kıtada yaşanan çatışmalara verilebilecek birkaç örnektir.  Bu savaşların temelinde sömürgecilerin kışkırtmaları ve silah / maden takasları yatmaktadır. Sömürgeciler, ülkeler arasındaki sınırlar ve toprak anlaşmazlıkları, etnik ve dini farklılıklar, ideolojik farklılıklar, ekonomik ve ticari çıkarlar, jeopolitik rekabetler dış müdahalelere kaynak sağlamakta ve kolayca istismar edilmektedir. Namibia’dan İsrail’e yapılan elmas ihracat trafiği dikkat çekiyor. 2022 yılında Namibia’nın İsrail’e yaptığı ihracatın büyük kısmının diy¬nam “elmas” üzerinden olması, uzun yıllardır, Afrika’nın özellikle elmas başta olmak üzere değerli taş üreticileriyle ilişkisi olan bir ülke olarak İsrail, hiçbir kaynağı olmadığı halde, kendi mücevher-taş işleme ve ihracat kapasitesini geliştirmiş durumda.  Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerde “kanlı elmas” (conflict diamonds) ticareti bağlamında İsrail şirketlerinin adı geçiyor. Bazı raporlara göre silah-değerli mineral takası ilişkisi rahatlıkla yapılmaktadır. Bu bağlamda, İsrail’in bir “taş işleme ve ihracat merkezi” olarak Afrika’daki kaynakları bir biçimde kullandığı; ancak kaynak, üretim koşulları, iş gücü ve çıkarım süreçleri açısından ciddi etik ve şeffaflık sorunları taşıdığı söylenebilir. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Afrika’dan kaçak yollarla çıkarılan altınların büyük bir bölümünü alırken; İsrail de aynı yollarla Afrika’dan değerli mücevherler almakta ve her iki ülke de yüz milyarlarca dolara ulaşan ihracat potansiyeline kavuşuyorlar.   Göründüğü gibi, bir mücevher mağazasında parlak bir altın kolyeye ya da elmas yüzüğe dokunduğumuzda aslında masum nice insanların kanına dokunuyor olduğumuzu düşünmemiz de gerekir. Hanımlarımızın kollarında ve gerdanlarında parlak parlak bir takı ya da yatırım aracı haline gelen altın ve mücevherlerin aslında pek de temiz olmayan kanlı kaynaklardan geldiğini bilmemiz gerekir. 
Ekleme Tarihi: 10 Kasım 2025 -Pazartesi

Kanlı Altın ve Mücevherlerin Peşinde: BAE ve İsrail Ortaklığı

“Kara Afrika kıtasındaki savaşların temelinde sömürgecilerin kışkırtmaları ve silah / maden takasları yatmaktadır.”

Afrika’nın zengin yeraltı kaynakları, tarih boyunca dış güçlerin ilgisini çekmiş; ancak yakın dönemde bu ilgi, yalnızca ekonomik değil, stratejik, jeopolitik ve insani krizlerle de iç içe geçmiştir. Afrika’da çıkarılan altın, mücevher ve değerli taşların ticareti; görece şeffaf olmayan yollarla, kanlı mücadelelerin ve silah akışlarının finansmanına dönüşmüştür. Bu bağlamda BAE ve İsrail’in bölgedeki pozisyonları dikkat çekici: biri altın ticaretinin büyük alıcısı ve küresel bir altın merkezi, diğeri ise değerli taş (özellikle elmas) işleme ve ticaretinde etkin ancak menşei noktasında tartışmalı bir aktör.

İran ve İsrail’in birkaç gün süren füzeler savaşında, İran’ın İsrail’e yönelik saldırılarını havada bertaraf eden bir diğer “Müslüman” ülke olan BAE’nın bu tavri bizi şaşırtmıştı. Meğer iki ülke (BAE ve İsrail) çok büyük birer sömürgeci müttefikmiş. İkisi de Afrika kıtasının geliş/tiril/memiş ülkerinin yer altı kaynaklarını sömüren, sömürgelerini rahatça yapmak için hedef ülkelerde karışıklık çıkaran, çıkarları uğruna inançlarını ayaklarına altına alan dostlarmış.
Afrika’nın kuzeydoğu köşesinde yer alan ve yeraltı zenginlikleri bakımından önemli bir ülke olan Sudan’ın önce ikiye ayırılması ve sonrasında da iç savaşlara maruz bırakılması bu iki ülkenin ittifakının bir ürünüdür. 

Son zamanlarda meydana gelen katliamların faili olan Dagalu Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde yaşayan ve deve çobanlığı yapan Arap kökenli Rizeygat topluluğunun Mahariya kesiminden geliyor. BAE’nin yıllardır beslediği ve amaçları uğruna kullandıkları kişi olan Dagalu, Masum ve sivil halkları çoluk, çocuk katlederek yerlerinden ettikten sonra, Darfur, Kordofan gibi stratejik noktalarda, boşalttıkları yerlerdeki madenlere ulaşıp yasal olmayan yollarla oraları talan ediyorlar. Sudan’da 2022 yılında 41.8 ton düzeyinde olan altın üretimi, 2024 yılında Sudan’da üretilen altın yaklaşık 64 tona yükseldi. Bu altınlar illegal yollardan önce komşu ülkelere (Çad, Libya, Mısır, Güney Sudan) ve oradan BAE’ye yönlendiriliyor. 
 
Resmi olan rakamlar gösteriyor ki “kaynağı belirsiz altının küresel merkezi” olan bu ülke adeta global altın mafyasının merkezi halinde. Bu da bir gün, geleneksel petrol/gaz rezervleri tükenecek olan ülkeyi ayakta tutmak için -kanlı da olsa- altına yönelerek, ekonomilerine alternatif bir değer deposu oluşturduklarını gösteriyor.
Bu saltanatın sürmesi için de kaynak ülkede çatışmaların yaşanması gerekir. Çatışma hali, kaçakçı şebekeler, kaçak yollar ve denetimsiz çıkarım bölgelerinin oluşmasını sağlıyor… 

BAE kadar doğrudan altın ticaretinde öne çıkmasa da İsrail’in Afrika ile kurduğu mineraller ve değerli taşlar eksenli ilişkiler, bağlamın bir başka yönünü aydınlatıyor. 

Büyük insanlık dramının yaşandığı Ruanda katliamında bir milyona yakın insan hayatını kaybetmiştir. Ruanda’da yaşayan iki etnik unsur olan Hutu ve Tutsi kabileleri arasında çıkan çatışmalar, dünya tarihinin görebileceği en kanlı iç savaşa zemin hazırlamıştır. Bir Batı Afrika ülkesi olan Liberya’da yaşanan iç savaş kendi topraklarıyla sınırlı kalmamış, sınırlarının dışına taşarak komşu ülkesi Sierra Leone’yi de etkisi altına almıştır. Sierra Leone’de yaşanan ve hafızalara kanlı elmas mücadelesi olarak kazınan iç savaşın yaraları henüz kapatılmış değil. 

Eritre ve Etiyopya arasında yaşanan çatışmaların ülkeler nezdince bir iç savaşa sebebiyet vermesi, Libya’da Kaddafi sonrası meydana gelen iç karışıklık ve çatışma ortamı, Mali’nin Timbuktu bölgesinde radikal grupların iktidara geçme mücadelesi ve terör unsurları, Nijerya’da Boko Haram terör örgütü kaynaklı yaşanan çatışmalar, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin 2012’de yaşadığı iç savaş ve oluşan yeni statüler kıtada yaşanan çatışmalara verilebilecek birkaç örnektir. 

Bu savaşların temelinde sömürgecilerin kışkırtmaları ve silah / maden takasları yatmaktadır. Sömürgeciler, ülkeler arasındaki sınırlar ve toprak anlaşmazlıkları, etnik ve dini farklılıklar, ideolojik farklılıklar, ekonomik ve ticari çıkarlar, jeopolitik rekabetler dış müdahalelere kaynak sağlamakta ve kolayca istismar edilmektedir.
Namibia’dan İsrail’e yapılan elmas ihracat trafiği dikkat çekiyor. 2022 yılında Namibia’nın İsrail’e yaptığı ihracatın büyük kısmının diy¬nam “elmas” üzerinden olması, uzun yıllardır, Afrika’nın özellikle elmas başta olmak üzere değerli taş üreticileriyle ilişkisi olan bir ülke olarak İsrail, hiçbir kaynağı olmadığı halde, kendi mücevher-taş işleme ve ihracat kapasitesini geliştirmiş durumda.  Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerde “kanlı elmas” (conflict diamonds) ticareti bağlamında İsrail şirketlerinin adı geçiyor. Bazı raporlara göre silah-değerli mineral takası ilişkisi rahatlıkla yapılmaktadır.

Bu bağlamda, İsrail’in bir “taş işleme ve ihracat merkezi” olarak Afrika’daki kaynakları bir biçimde kullandığı; ancak kaynak, üretim koşulları, iş gücü ve çıkarım süreçleri açısından ciddi etik ve şeffaflık sorunları taşıdığı söylenebilir.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Afrika’dan kaçak yollarla çıkarılan altınların büyük bir bölümünü alırken; İsrail de aynı yollarla Afrika’dan değerli mücevherler almakta ve her iki ülke de yüz milyarlarca dolara ulaşan ihracat potansiyeline kavuşuyorlar.
 
Göründüğü gibi, bir mücevher mağazasında parlak bir altın kolyeye ya da elmas yüzüğe dokunduğumuzda aslında masum nice insanların kanına dokunuyor olduğumuzu düşünmemiz de gerekir. Hanımlarımızın kollarında ve gerdanlarında parlak parlak bir takı ya da yatırım aracı haline gelen altın ve mücevherlerin aslında pek de temiz olmayan kanlı kaynaklardan geldiğini bilmemiz gerekir. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Naz çağla
(10.11.2025 09:48 - #294)
Seni çok seviyorum canım öğretmenim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Zübeyir
(10.11.2025 10:28 - #295)
tebrik ederim kaleminize vicdanınıza sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Maya
(10.11.2025 16:05 - #296)
Tebrik ederim vicdanınıza sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.