Ramazan Seydaoğlu
Köşe Yazarı
Ramazan Seydaoğlu
 

Hepimiz Dumanla Haberleşen Kızılderilileriz

                                                                                                                                                                 “Dumanla haberleşen atalar, şimdi dumanla yok oluyor torunlar.”                                                                                                                             Kızılderililerin bir zamanlar dumanla haberleştiğini duymuşsunuzdur. Dumanı göğe salıp mesaj iletirlerdi; bazen düşmana, bazen tanrılarına… Bugün de bakıyorum, sokaklarda ellerinde sigarayla gezen gençler var – sanki hâlâ bir şey anlatıyorlar dumanla. Belki sıkıntılarını, belki öfkelerini, belki de sadece “ben de buradayım” demeye çalışıyorlar. Ama o duman, sadece göğe değil, ciğerlere gidiyor artık. Ve haber kötü. Tütünle maceramız yeni değil. Amerika kıtasının yerlileri yüzyıllar önce tütünü şifa niyetine, dua niyetine içerdi. Kolomb gelince bu “kutsal ot” Avrupa’ya taşındı. Önce merak, sonra alışkanlık, derken ticaret malı oldu. Saraylar, sokaklar, savaşlar… Hepsi duman altı kaldı. Ama en kırılma noktası neydi, biliyor musun? Birinci ve İkinci Dünya Savaşları. O büyük kıyımlarda, cephedeki askerlerin moral bulması için devletler sigara dağıttı. Ücretsiz. Kutu kutu. Sanki cesaret paketlenmiş gibi… Ve işte o gün, sigara kutsal değil ama bağımlı hale geldi. Bizde de durum farklı olmadı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında, askere sigara dağıtmak neredeyse bir vatanseverlik göstergesiydi. Hatta bazı büyüklerimiz hâlâ gururla anlatır: “Devlet bana sigara verdi.” Evet… Devlet verdi. Ama şimdi devlet, kanser tedavileriyle bedelini kat kat ödüyor. Bizlerse her içilen sigarayla bir ömürden dakikalar çalıyoruz. Bugün Türkiye’de 15 yaş üstü her üç kişiden biri sigara içiyor. Erkeklerin yarısı, kadınların dörtte biri… Avrupa’da en çok sigara içen üçüncü ülkeyiz. Ve ne yazık ki, 2024 yılında tarihin en yüksek tütün tüketimi yaşandı. Genç kızlar ellerinde sigara, sanki özgürlüğün simgesi gibi taşıyor. Genç erkekler için hâlâ “karizma” göstergesi. Dumanın ardında özgürlük sandığımız şey aslında bağımlılık zinciri. “Günde bir tane içiyorum, zararı olmaz” diye düşünenlere de bir çift sözüm var: Bilim diyor ki, günde bir sigara bile kalp hastalığı ve felç riskini ciddi şekilde artırıyor. Yani o “bir taneden bir şey olmaz” dediğimiz her nefes, vücudu biraz daha içten içe tüketiyor. Hele ki bir çocuğun yanında sigara içiliyorsa... İnanın, sadece kendi ciğerinize değil, o çocuğun geleceğine de duman üflüyorsunuz. Elbette bu yazı bir parmak sallama yazısı değil. Tatlı dille, kalın dumanı dağıtmak derdindeyim. Dumanla haberleşen Kızılderililer belki ruhlara sesleniyordu. Bizim dumanlarımızsa sadece bedenlerimize işliyor. Bana kalırsa artık göğe değil, içimize bakalım. Dumanı değil nefesi, bağımlılığı değil iradeyi konuşalım. Bugün bir sigara yakmadan önce kendine sor: "Ben gerçekten özgür müyüm, yoksa sadece alışmış mıyım?"
Ekleme Tarihi: 06 Ağustos 2025 -Çarşamba

Hepimiz Dumanla Haberleşen Kızılderilileriz

                                                                                                                                                                 “Dumanla haberleşen atalar, şimdi dumanla yok oluyor torunlar.”                                                                                                                            

Kızılderililerin bir zamanlar dumanla haberleştiğini duymuşsunuzdur. Dumanı göğe salıp mesaj iletirlerdi; bazen düşmana, bazen tanrılarına… Bugün de bakıyorum, sokaklarda ellerinde sigarayla gezen gençler var – sanki hâlâ bir şey anlatıyorlar dumanla. Belki sıkıntılarını, belki öfkelerini, belki de sadece “ben de buradayım” demeye çalışıyorlar.

Ama o duman, sadece göğe değil, ciğerlere gidiyor artık. Ve haber kötü.

Tütünle maceramız yeni değil. Amerika kıtasının yerlileri yüzyıllar önce tütünü şifa niyetine, dua niyetine içerdi. Kolomb gelince bu “kutsal ot” Avrupa’ya taşındı. Önce merak, sonra alışkanlık, derken ticaret malı oldu. Saraylar, sokaklar, savaşlar… Hepsi duman altı kaldı.

Ama en kırılma noktası neydi, biliyor musun?
Birinci ve İkinci Dünya Savaşları.
O büyük kıyımlarda, cephedeki askerlerin moral bulması için devletler sigara dağıttı. Ücretsiz. Kutu kutu. Sanki cesaret paketlenmiş gibi…
Ve işte o gün, sigara kutsal değil ama bağımlı hale geldi.

Bizde de durum farklı olmadı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında, askere sigara dağıtmak neredeyse bir vatanseverlik göstergesiydi. Hatta bazı büyüklerimiz hâlâ gururla anlatır: “Devlet bana sigara verdi.”
Evet… Devlet verdi. Ama şimdi devlet, kanser tedavileriyle bedelini kat kat ödüyor. Bizlerse her içilen sigarayla bir ömürden dakikalar çalıyoruz.

Bugün Türkiye’de 15 yaş üstü her üç kişiden biri sigara içiyor. Erkeklerin yarısı, kadınların dörtte biri… Avrupa’da en çok sigara içen üçüncü ülkeyiz. Ve ne yazık ki, 2024 yılında tarihin en yüksek tütün tüketimi yaşandı.
Genç kızlar ellerinde sigara, sanki özgürlüğün simgesi gibi taşıyor. Genç erkekler için hâlâ “karizma” göstergesi. Dumanın ardında özgürlük sandığımız şey aslında bağımlılık zinciri.


“Günde bir tane içiyorum, zararı olmaz” diye düşünenlere de bir çift sözüm var:
Bilim diyor ki, günde bir sigara bile kalp hastalığı ve felç riskini ciddi şekilde artırıyor. Yani o “bir taneden bir şey olmaz” dediğimiz her nefes, vücudu biraz daha içten içe tüketiyor.
Hele ki bir çocuğun yanında sigara içiliyorsa...
İnanın, sadece kendi ciğerinize değil, o çocuğun geleceğine de duman üflüyorsunuz.


Elbette bu yazı bir parmak sallama yazısı değil.
Tatlı dille, kalın dumanı dağıtmak derdindeyim.
Dumanla haberleşen Kızılderililer belki ruhlara sesleniyordu. Bizim dumanlarımızsa sadece bedenlerimize işliyor.
Bana kalırsa artık göğe değil, içimize bakalım.
Dumanı değil nefesi, bağımlılığı değil iradeyi konuşalım.
Bugün bir sigara yakmadan önce kendine sor:
"Ben gerçekten özgür müyüm, yoksa sadece alışmış mıyım?"

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (15)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Naz çağla
(05.08.2025 15:28 - #209)
Sizi çok seviyorum canım öğretmenim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ayaz
(05.08.2025 15:58 - #210)
Yeşilay ve sağlık kokulu bir yazı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Güzin Osmancık
(05.08.2025 16:01 - #211)
Gerçekten eskiden özellikle bayanların sigara içmeleri bir modernleşme hareketi olarak alınırdı. Hatta kabul günlerinde gelen misafirlere tabak içinde sigara tutulurdu. Günümüzde ise sigara içen kimselere acıyarak bakılıyor. Ama yinede içiliyor. Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Teşekkürler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yiğit Dilaver
(05.08.2025 16:25 - #212)
Çok Güzel ve dikkat çekici bir yazı kaleminize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Güler Dmrhn
(05.08.2025 16:39 - #213)
Günümüzü resmeden ve düşündüren güzel bir yazı olmuş. Ders almamız ümidiyle.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Şükrullah YAVUZER
(05.08.2025 17:04 - #214)
Yüreğinize kaleminize sağlık Zevkle okudum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Abdullah Akbaş
(05.08.2025 19:55 - #215)
Toplum yararına çok güzel, mesaj verici bir yazı olmuş. Tebrikler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Eylül
(05.08.2025 21:46 - #216)
Tütünsüz yarınlara …
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Cihan Sarıkaya
(05.08.2025 22:50 - #217)
Çocukluğumda tepsi içinde şeker ve lokumun yanında sigaralar dağıtılırsk bayramlarda bizde çocukken alırdık o zamanlarda bile sorardım ne yapacağız bunu diye sorardım o zamanlarda bile hiç sevmedim şimdide hiç sevmem Allah sevdiklerimizden uzak tutsun kaleminize sağlık Ramazan hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Halis solmaz
(06.08.2025 10:15 - #218)
Ne geçmişte kızılderilinin göğe savurduğu dumanın ne halkan kendi aralarında veya askere dağıtılan sigaranın dumanı zararlıydı. Hatta insanlar her çeşit sigarayı içebiliyordu etkilenmiyordu bu çeşitlilikten, otobüslerde yeni doğan bebekler var iken bile göz gözü görmezdi içilen sigaralardan, ama ne zaman insan oğlunun gözü para hırsı bürüdü tütünün yapısını bozmayı bırak doğanın yapısını bozdular ve her şey tütün gibi suni ve çok katkılı resmen formüle edilmiş bir madde üretildi ve adına yine sigara denildi sadece adı değişmedi her şey değişti ve tabi ciddi şekilde başta pasif içiciler, çocuklar ve tabi içiciler büyük zararlar ve hastalıklar baş göstermeye başladı, dedem yüz yaşını geçikti ama sigarada içiyordu diye duymuşsunuzdur, demekki sigara gerçekten zararlı değil o zaman adı sigara olan ancak koyun postu altına gizlenmiş bir toplumu hasta edip ilaç sektörleri veya bu işte büyük paralar kazanan baronların ürettikleri resmen zamanla öldürücü bir etkin madde, konuta biraz böyle bakıp sigara lafını da kullanmadan böyle eleştirilmesi gerektiği kanısındayım, sevgi ve saygılarımla
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fatimə Elihüseyn
(06.08.2025 10:31 - #219)
Haklısınız,Hocam.Biz abimizi sırf bu faydasız alışkanlığından dolayı kaybettik Ciğerlerinin tamamını kanser kaplamıştı artık....Malesef, bu duman ruhumuzu da zehirli duman kervanına alıp götürüyor ve yol yakınken,geri dönenleri təbrik ederim. Aktual mevzuya dokunmuşsunuz,Hocam.Var olun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa
(06.08.2025 14:10 - #220)
Çok önemli bir konuyu harika bir şekilde yazıya dökmüş sünüz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mümin Erdoğan
(07.08.2025 00:22 - #221)
❤️❤️❤️❤️❤️❤️
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İlahe Seferzade
(17.08.2025 07:26 - #227)
Çok faydalı bir yazı, teşekkürler!
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sıddık
(15.09.2025 21:30 - #260)
Hakkında en çok yazılıp çizilip zararaları anlatılan ancak en az uyulan meselelerden biri. Müptelalarının, doktor tavsiyelerine genelde ramazanda uyduğu.... Yüreğine ve kalemine sağlık hocam.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.