Ramazan Seydaoğlu
Köşe Yazarı
Ramazan Seydaoğlu
 

Görünür ve Görünmez Günahlar

Platon’un Devlet (Politeia) adlı eserinin II. Kitabı içinde Glaukon’un aktardığı bir hikayede Lydia kralının hizmetinde çobanlık yapan Giges adında bir adamın hikayesi anlatılır. Giges, bir gün sürüsüyle birlikte kırlarda dolaşırken şiddetli yağmurlar ve sonrasında şiddetli bir deprem ile yarılan yerde oluşan bir çukura düşer. Çukurda bronzdan yapılmış bir at ve atın karın kısmında bir insan cesedi vardır. Cesedin parmağında parlayan bir altın yüzüğü fark eden çoban bu yüzüğü alır, parmağına takar ve tırmanarak yer yüzüne çıkar. Çoban yüzüğün tuhaf bir özelliğini keşfeder. Parmağındayken yüzüğün taşını çevirince görünmez olduğunu fark eder ve bununla neler yapabileceğini düşünmeye başlar. Sonunda ülkesindeki halka zulmeden kralı öldürmek için kullanmaya karar verir. Gizlice girdiği sarayda kraliçeye görünür ve onunla iş birliği yaparak kralı öldürür ve tahta oturarak kendini kral ilan eder. Bu hikayeyi anlattıktan sonra Platon insanlardaki ahlak sorununu tartışıyor. Ona ve Hikâyeye göre: “Kimse görmezse, kimse yargılamazsa, ceza yoksa…  en adil insan bile yüzüğü takarsa hırsızlık yapar, yalan söyler, kötülük yapar hatta gücü ele geçirmek için kralı bile öldürür. İnsan görünmez olursa (yani yaptıkları asla ortaya çıkmazsa), çoğu kişi ahlaksız davranır…” Böyle bir fırsat yakalayan kişi, işin sadece dünyevi boyutunu düşünürse elbetteki doğru deriz bu görüşe. Oysa, günahın ister insanların gördüğü türden olsun (açık), ister kalpte saklı veya gizlice işlenen türden olsun bir görenin ve bilenin olduğunu düşünürsek dururuz. Yapılan her şeyin Allah katında sorumluluk doğurduğunu bilirsek günah işlemekten kaçarız. “Açığı da gizlisi de günahın tüm çeşitlerini terk edin.” (En‘âm Suresi 6/120) uyarısına dikkat ederiz. Ve “Biliniz ki Allah, gönüllerde olanı da bilir.” (Âl-i İmrân 3/154; Lokmân 31/23) Gizli-aşikar, büyük-küçük ve zerre kadar da olsa tüm günahlarımız ve iyiliklerimizin ölçülüp tartılacağını bilmemiz ve buna inanmamız bizi günahlardan alıkoyar. Bir hadîs-i şerifte Ulu Rehberimiz: “Karanlık gecede, karanlık bir taşın üstünde yürüyen kara karıncanın adımlarını bile Allah bilir.” diye uyarıyor bizi. Bu cümleden yola çıkarak Platon’un hikayesini ve insanlara yönelik sarfettiği “kimse görmezse kötülük yapma ihtimali”ni şöyle cevap verebiliriz: ✔ “Kimse görmese de Allah görür.” ✔ “Gizli günah gizli, açık günah açık şekilde yazılır.” ✔ “Gizli iyilik ise en makbul olandır.” Yani görülse de görünmese de günah günahtır. Eylemler niyetle şekillenir ve Allah’ın bilgisi dışında hiçbir şey kalmaz, gizli günah kalbi bozar, açık günah ise toplum düzenini bozar. Allah korkusu olmadıktan sonra polisin başına polis de diksen günah yine işlenir. Ama hesap gününe inanları, dağ başlarında tek başına da bıraksanız, Giges’in yüzüğünü takıp görünmez de kılsanız yine günah işlemez, haksızlık yapmaz ve en önemlisi kul hakkını yemez. Hem iç dünyamızı temiz tutup  hem de görünüz ya da görünmez günahlardan kaçınınca dünyanın daha yaşanılır bir yer olduğunu göreceğiz.
Ekleme Tarihi: 23 Kasım 2025 -Pazar

Görünür ve Görünmez Günahlar

Platon’un Devlet (Politeia) adlı eserinin II. Kitabı içinde Glaukon’un aktardığı bir hikayede Lydia kralının hizmetinde çobanlık yapan Giges adında bir adamın hikayesi anlatılır.

Giges, bir gün sürüsüyle birlikte kırlarda dolaşırken şiddetli yağmurlar ve sonrasında şiddetli bir deprem ile yarılan yerde oluşan bir çukura düşer. Çukurda bronzdan yapılmış bir at ve atın karın kısmında bir insan cesedi vardır. Cesedin parmağında parlayan bir altın yüzüğü fark eden çoban bu yüzüğü alır, parmağına takar ve tırmanarak yer yüzüne çıkar. Çoban yüzüğün tuhaf bir özelliğini keşfeder. Parmağındayken yüzüğün taşını çevirince görünmez olduğunu fark eder ve bununla neler yapabileceğini düşünmeye başlar. Sonunda ülkesindeki halka zulmeden kralı öldürmek için kullanmaya karar verir. Gizlice girdiği sarayda kraliçeye görünür ve onunla iş birliği yaparak kralı öldürür ve tahta oturarak kendini kral ilan eder.

Bu hikayeyi anlattıktan sonra Platon insanlardaki ahlak sorununu tartışıyor. Ona ve Hikâyeye göre: “Kimse görmezse, kimse yargılamazsa, ceza yoksa…  en adil insan bile yüzüğü takarsa hırsızlık yapar, yalan söyler, kötülük yapar hatta gücü ele geçirmek için kralı bile öldürür. İnsan görünmez olursa (yani yaptıkları asla ortaya çıkmazsa), çoğu kişi ahlaksız davranır…”

Böyle bir fırsat yakalayan kişi, işin sadece dünyevi boyutunu düşünürse elbetteki doğru deriz bu görüşe.

Oysa, günahın ister insanların gördüğü türden olsun (açık), ister kalpte saklı veya gizlice işlenen türden olsun bir görenin ve bilenin olduğunu düşünürsek dururuz.

Yapılan her şeyin Allah katında sorumluluk doğurduğunu bilirsek günah işlemekten kaçarız. “Açığı da gizlisi de günahın tüm çeşitlerini terk edin.” (En‘âm Suresi 6/120) uyarısına dikkat ederiz.

Ve “Biliniz ki Allah, gönüllerde olanı da bilir.” (Âl-i İmrân 3/154; Lokmân 31/23)

Gizli-aşikar, büyük-küçük ve zerre kadar da olsa tüm günahlarımız ve iyiliklerimizin ölçülüp tartılacağını bilmemiz ve buna inanmamız bizi günahlardan alıkoyar.

Bir hadîs-i şerifte Ulu Rehberimiz: “Karanlık gecede, karanlık bir taşın üstünde yürüyen kara karıncanın adımlarını bile Allah bilir.” diye uyarıyor bizi. Bu cümleden yola çıkarak Platon’un hikayesini ve insanlara yönelik sarfettiği “kimse görmezse kötülük yapma ihtimali”ni şöyle cevap verebiliriz:

“Kimse görmese de Allah görür.”

“Gizli günah gizli, açık günah açık şekilde yazılır.”

“Gizli iyilik ise en makbul olandır.”

Yani görülse de görünmese de günah günahtır. Eylemler niyetle şekillenir ve Allah’ın bilgisi dışında hiçbir şey kalmaz, gizli günah kalbi bozar, açık günah ise toplum düzenini bozar.

Allah korkusu olmadıktan sonra polisin başına polis de diksen günah yine işlenir. Ama hesap gününe inanları, dağ başlarında tek başına da bıraksanız, Giges’in yüzüğünü takıp görünmez de kılsanız yine günah işlemez, haksızlık yapmaz ve en önemlisi kul hakkını yemez.

Hem iç dünyamızı temiz tutup  hem de görünüz ya da görünmez günahlardan kaçınınca dünyanın daha yaşanılır bir yer olduğunu göreceğiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (6)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Cihangir Boz
(23.11.2025 21:17 - #298)
Toplum düzenini Allah korkusu sağlar. Özet bu. Teşbih de güzel. Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Gülşen
(23.11.2025 21:35 - #299)
Doğru söze ne denir
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Naz çağla
(24.11.2025 06:50 - #300)
Seni çok seviyorum canım öğretmenim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Reyhan Mingü
(24.11.2025 13:13 - #301)
Allah'dan korkmaz kuldan utanmaz bir nesile dönüştür. Açık ve gizli günah dışında bir de yaptığı günahla övünenler var ne acı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
M.Asıf Işık
(25.11.2025 22:09 - #302)
Yazınıza konu edilen hakikat bir hadis-i şerifte şu mealde beyan edilmiştir: "Allah'tan korkmuyorsan istediğini yap." İnsanı erdemsiz ve gayri insani olmaktan alıkoyan sadece Allah korkusudur vesselâm.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Emiko
(26.11.2025 09:19 - #303)
Kaleminiz hiç susmasın. Elinize emeğinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.