Aleyna Bozkurt
Köşe Yazarı
Aleyna Bozkurt
 

Zavallı mı Necdet?

Saffet Nezihi'nin Zavallı Necdet kitabıyla geldim sizlere. Necdet zavallı mı peki gerçekten? Asla. Nedenini de anlatacağım birazdan ama durun önce yazarımızdan bahsedelim. Kendisi dili ve hikayeciliği bakımından Servet-i Fünun döneminin en meşhur yazarlarına taş çıkaracak kadar yetenekli bir zat.    Ancak yetenekli olsa da bahtı kara bu muhterem kişiliğin. Nezihi, edebiyatta ses getirmiş olan "Zavallı Necdet" kitabının yaratıcısı evet ve ilk yazdığı dönemlerde de büyük bir ses getirmiş olsa da bu eser maddi olarak Saffet Bey'e pek bir kazanç getirememiştir. Saffet Bey de ömrünü idame ettirebilmek için kuyumculukla uğraşmış ve tam oh artık maddiyatım var dediği anda 1. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle zorla kazandığı paraları da kaybetmiştir... Bu hayatta bir türlü dikiş tutturamayan yazarımız da yaş kemale erince iyice zihinsel problemler yaşamış ve hayatının son zamanlarını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklarında geçirmiştir.    İşte görüyorsunuz, Necdet zavallı değildir bittabi ama Saffet Nezihi zavallı denilecek bir hayat yaşamıştır. Nefesinin olduğu zamanlarda değeri bilinmese de günümüzde tekrardan popülaritesine ulaşmıştır yazar. Dilinin akıcılığı, oluşturduğu kurgulardaki merak hissiyatını göklere çıkarması ve kibarcık olan sözcükleri bu popülariteyi de ne kadar hak ettiğinin bir göstergesidir.   Biraz da kitaptan bahsedelim. Yukarıda da dediğim gibi kitabın kurgusu, dili ve özellikle de günümüz Türkçesine uyarlanışı tam bir okur zevki. Konusuna gelecek olursak... Aşk-ı Memnu ve Genç Werther'in Acıları kitabını birleştirmişiz diyebilirim. Yine akın akın romantizm akımına maruz kalıyoruz yani ve evet maalesef ki yine bir yasak aşk hikayesi.   Başrolümüz Necdet ve en yakın arkadaşının eşi Meliha ile arasında geçen bir sözde "aşk" hikayesi. Vicdani hesaplaşmalar, bu yasak aşk yüzünden kayıp giden ömürler, olaydan bihaber masum ya da safaroz denebilecek kandırılmış insanlar ve daha nicesi. Artık alıştık Servet-i Fünun denince illa yasak aşk vardır diyor insan ama ben bu hikayeleri mide bulantımı hissetmeden okuyamıyorum maalesef. Ki asıl sıkıntı da şu ki, neden hep kadınlar suçlu? Yani aldatan tek kadın erkek de kadının kandırdığı masum bir pisicik mi benim mi haberim yok? Kitabın isminden de anlayacağınız üzere aldatanlardan erkek efendimiz bir masum bir masum ama görmeyin. Hem vicdan sızısından yatak döşek düşecek kadar onurlu hem de en yakın arkadaşının karısından da uzaklaşamayacak kadar karaktersiz. Yazdıkça bile artıyor karakterlere olan sinirim. Kısacası dostlarım klasik okumak istiyorum vakit geçsin aksın gitsin diyorsanız ben kitabı okuyun derim. Ama bi kıssadan hisse ya da çok büyük etkilenme beklemeyin baştan söyleyeyim.
Ekleme Tarihi: 01 Ağustos 2025 -Cuma

Zavallı mı Necdet?

Saffet Nezihi'nin Zavallı Necdet kitabıyla geldim sizlere. Necdet zavallı mı peki gerçekten? Asla. Nedenini de anlatacağım birazdan ama durun önce yazarımızdan bahsedelim. Kendisi dili ve hikayeciliği bakımından Servet-i Fünun döneminin en meşhur yazarlarına taş çıkaracak kadar yetenekli bir zat. 
 
Ancak yetenekli olsa da bahtı kara bu muhterem kişiliğin. Nezihi, edebiyatta ses getirmiş olan "Zavallı Necdet" kitabının yaratıcısı evet ve ilk yazdığı dönemlerde de büyük bir ses getirmiş olsa da bu eser maddi olarak Saffet Bey'e pek bir kazanç getirememiştir. Saffet Bey de ömrünü idame ettirebilmek için kuyumculukla uğraşmış ve tam oh artık maddiyatım var dediği anda 1. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle zorla kazandığı paraları da kaybetmiştir... Bu hayatta bir türlü dikiş tutturamayan yazarımız da yaş kemale erince iyice zihinsel problemler yaşamış ve hayatının son zamanlarını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklarında geçirmiştir. 
 
İşte görüyorsunuz, Necdet zavallı değildir bittabi ama Saffet Nezihi zavallı denilecek bir hayat yaşamıştır. Nefesinin olduğu zamanlarda değeri bilinmese de günümüzde tekrardan popülaritesine ulaşmıştır yazar. Dilinin akıcılığı, oluşturduğu kurgulardaki merak hissiyatını göklere çıkarması ve kibarcık olan sözcükleri bu popülariteyi de ne kadar hak ettiğinin bir göstergesidir.
 
Biraz da kitaptan bahsedelim. Yukarıda da dediğim gibi kitabın kurgusu, dili ve özellikle de günümüz Türkçesine uyarlanışı tam bir okur zevki. Konusuna gelecek olursak... Aşk-ı Memnu ve Genç Werther'in Acıları kitabını birleştirmişiz diyebilirim. Yine akın akın romantizm akımına maruz kalıyoruz yani ve evet maalesef ki yine bir yasak aşk hikayesi.
 
Başrolümüz Necdet ve en yakın arkadaşının eşi Meliha ile arasında geçen bir sözde "aşk" hikayesi. Vicdani hesaplaşmalar, bu yasak aşk yüzünden kayıp giden ömürler, olaydan bihaber masum ya da safaroz denebilecek kandırılmış insanlar ve daha nicesi. Artık alıştık Servet-i Fünun denince illa yasak aşk vardır diyor insan ama ben bu hikayeleri mide bulantımı hissetmeden okuyamıyorum maalesef. Ki asıl sıkıntı da şu ki, neden hep kadınlar suçlu? Yani aldatan tek kadın erkek de kadının kandırdığı masum bir pisicik mi benim mi haberim yok? Kitabın isminden de anlayacağınız üzere aldatanlardan erkek efendimiz bir masum bir masum ama görmeyin. Hem vicdan sızısından yatak döşek düşecek kadar onurlu hem de en yakın arkadaşının karısından da uzaklaşamayacak kadar karaktersiz. Yazdıkça bile artıyor karakterlere olan sinirim. Kısacası dostlarım klasik okumak istiyorum vakit geçsin aksın gitsin diyorsanız ben kitabı okuyun derim. Ama bi kıssadan hisse ya da çok büyük etkilenme beklemeyin baştan söyleyeyim.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.