Aleyna Bozkurt
Köşe Yazarı
Aleyna Bozkurt
 

Kumarbaz ve Bir Hayal Kırıklığının Portresi

Dostoyevski’nin Kumarbaz kitabına büyük bir heyecanla başladım. Çünkü daha önce ondan iki kitap okumuştum: Yeraltından Notlar ve Suç ve Ceza. İlki beni çok etkilememişti ama Suç ve Ceza öyle bir romandı ki, kalınlığına rağmen su gibi akmıştı. O kitabın ardından ister istemez Dostoyevski’ye karşı büyük bir beklenti geliştirmiştim. Kumarbaz’a da o duyguyla yaklaştım; yoğun karakter çözümlemeleri, derin psikolojik dönüşümler, iç çatışmalar bekledim. Fakat olmadı. Romanın ilk yarısı aslında oldukça umut vericiydi. Karakterler yerli yerindeydi, ilişkiler belirgindi: Fakir bir öğretmen, kibirli bir Fransız, güçlü bir kadın, miras bekleyenler, paranın etrafında dönen tipik Dostoyevski insanları… Hepsi güzeldi. Ama 120. sayfalardan sonra roman bir anda yön değiştirdi. Sanki kitabın ortasından birileri birkaç sayfayı koparıp atmış gibi, olay örgüsü bir anda dağıldı. Bir karakter, daha dün saygılı bir öğretmenken bir anda kumarbaz, dilenci, alkolik bir serseriye dönüştü. Bir diğeri, özgüveniyle öne çıkan asil bir kadındı; bir sayfa sonra köyün delisi gibiydi. Bu değişimlerin nedeni anlaşılmıyor, arada bir geçiş yok, bir olay yok. Sanki ruhsal bir evrim değil de senaryoda bir hata yapılmış gibi hissettiriyor. O yüzden kitabın sonuna yaklaşırken hiçbir karakterle bağ kuramadım. Metaforik olarak da özel bir derinlik bulamadım açıkçası. Tek beğendiğim yönü, Dostoyevski’nin sade ama güçlü anlatım diliydi. Cümleleri akıyor, okuru yormuyor. Bu da kitabı bitirmemi sağlayan tek şey oldu. Yine de dürüst olayım: Kumarbaz, benim için büyük bir hayal kırıklığıydı. 5 üzerinden 2 veririm; o puanı da sadece dilinin akıcılığına borçlu. Ama bu hayal kırıklığı, Dostoyevski’ye olan sevgimi sarsmadı. Suç ve Ceza gibi bir başyapıt yazmış bir yazarın, bir kitabıyla gözden düşmesi mümkün değil. Bence Dostoyevski hâlâ okunmaya değer — bazen sadece o ismin hatırına bile.
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2025 -Salı

Kumarbaz ve Bir Hayal Kırıklığının Portresi

Dostoyevski’nin Kumarbaz kitabına büyük bir heyecanla başladım. Çünkü daha önce ondan iki kitap okumuştum: Yeraltından Notlar ve Suç ve Ceza. İlki beni çok etkilememişti ama Suç ve Ceza öyle bir romandı ki, kalınlığına rağmen su gibi akmıştı. O kitabın ardından ister istemez Dostoyevski’ye karşı büyük bir beklenti geliştirmiştim. Kumarbaz’a da o duyguyla yaklaştım; yoğun karakter çözümlemeleri, derin psikolojik dönüşümler, iç çatışmalar bekledim.

Fakat olmadı.

Romanın ilk yarısı aslında oldukça umut vericiydi. Karakterler yerli yerindeydi, ilişkiler belirgindi: Fakir bir öğretmen, kibirli bir Fransız, güçlü bir kadın, miras bekleyenler, paranın etrafında dönen tipik Dostoyevski insanları… Hepsi güzeldi. Ama 120. sayfalardan sonra roman bir anda yön değiştirdi. Sanki kitabın ortasından birileri birkaç sayfayı koparıp atmış gibi, olay örgüsü bir anda dağıldı.

Bir karakter, daha dün saygılı bir öğretmenken bir anda kumarbaz, dilenci, alkolik bir serseriye dönüştü. Bir diğeri, özgüveniyle öne çıkan asil bir kadındı; bir sayfa sonra köyün delisi gibiydi. Bu değişimlerin nedeni anlaşılmıyor, arada bir geçiş yok, bir olay yok. Sanki ruhsal bir evrim değil de senaryoda bir hata yapılmış gibi hissettiriyor. O yüzden kitabın sonuna yaklaşırken hiçbir karakterle bağ kuramadım.

Metaforik olarak da özel bir derinlik bulamadım açıkçası. Tek beğendiğim yönü, Dostoyevski’nin sade ama güçlü anlatım diliydi. Cümleleri akıyor, okuru yormuyor. Bu da kitabı bitirmemi sağlayan tek şey oldu.
Yine de dürüst olayım: Kumarbaz, benim için büyük bir hayal kırıklığıydı. 5 üzerinden 2 veririm; o puanı da sadece dilinin akıcılığına borçlu.

Ama bu hayal kırıklığı, Dostoyevski’ye olan sevgimi sarsmadı. Suç ve Ceza gibi bir başyapıt yazmış bir yazarın, bir kitabıyla gözden düşmesi mümkün değil. Bence Dostoyevski hâlâ okunmaya değer — bazen sadece o ismin hatırına bile.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.