Hamdi Acet
Köşe Yazarı
Hamdi Acet
 

Turizme Devam, Esnafa Elveda!

Ülkemiz turizm açısından eşsiz bir cennet. Tarih, kültür, güneş, kum, Kapadokya’nın peri bacaları, Karadeniz’in yeşili, Güneydoğu’nun mistik atmosferi, Ege’nin masmavi denizi ve Türk mutfağının eşsiz lezzetleri… Aradığınız ne varsa var. Tüm olumsuzluklara rağmen her yıl yaklaşık 60 milyon turist ağırlıyoruz. Ama soralım: Bu devasa sayıdan kim gerçekten kazanç sağlıyor? Her Şey Dahil Sistemi: Esnafın Kabusu Her şey dahil oteller, turistin memnuniyetini önemsiyor, ama çoğu zaman onları otelin sınırları içinde tutuyor. Çünkü otelden çıkan turist, şehirde para harcıyor; tura katılıyor, yemek yiyor, alışveriş yapıyor. Bu, hem otelin maliyetini düşürüyor hem esnafın kazanmasını sağlıyor. Ama gerçek ne yazık ki farklı. Turist çoğu zaman otelden çıkmayı tercih etmiyor. Sonuç: Şehir merkezi boş, esnaf siftahsız. Turizm sadece otelcinin kazandığı bir sektör hâline geliyor. Alanya’da Manzara: Kalabalık Var, Hareket Yok İlçemizde turizm belli başlı bölgelere yoğunlaşmış durumda. Okurcalar’dan Mahmutlar’a binlerce tekstil mağazası açılmış. Ama Alanya merkeze turist gelmiyor. Alanya Kalesi’ni ve tarihi bölgeleri ziyaret eden turist sayısı parmakla sayılacak kadar az. Bu durumda soru şu: Turizm anlayışımız mı değişti, yoksa biz mi yanlış yapıyoruz? Turist sadece otelde tatil yapmak istiyor; şehir merkezinde zaman geçirmek, kültürü deneyimlemek veya alışveriş yapmak ilgilerini çekmiyor. Çözüm: Şehir Merkezini Canlandırmak Turizmden ekmek yiyen herkes elini taşın altına koymalı. Belediye ve turizm dernekleri, turistleri merkeze çekmek için etkinlikler düzenlemeli. Bu etkinlikler hem görsel hem kültürel açıdan cazip olmalı, sosyal medyada ve otellerde etkin bir şekilde duyurulmalı. Dünya çapında sanatçılar davet edilmeli, konserler ve gösteriler oteller aracılığıyla turistlere duyurulmalı. Ama sadece sanatçılar yetmez. Sokak festivalleri, gastronomi etkinlikleri, ışık gösterileri, havai fişek gösterileri ve kış aylarında uluslararası spor organizasyonları… Maratonlar, triatlonlar, golf turnuvaları, bisiklet yarışları, kayak etkinlikleri… Şehre yeni bir dinamizm getirir, otellerin kış dönemindeki boşluğunu doldurur, esnafın gelirini artırır. Uzun Vadeli Düşünmek Zorundayız Kısa vadeli kâr için sadece oteli düşünürsek, şehir kaybeder. Esnaf siftahsız kalır, şehir merkezi boşalır, vatandaşın turiste ilgisi ve saygısı azalır. Turist huzursuz olur, tekrar gelmek istemez. Sonuç: Otelci müşteri bulmakta zorlanır, fiyatlar düşer, kazanan biz olmayız. Turizm sadece oteller için değil; şehir, esnaf ve halk için kazanç sağlamalı. Şehir merkezini, sokakları, tarihi ve kültürel değerleri ön plana çıkarmalıyız. Sürdürülebilir turizm, uzun vadede kazanç demektir; kısa vadeli düşünürsek, hepimiz kaybederiz. Turizm bir şehirde sadece otellerin işini değil, esnafın, kültürün, tarihin ve halkın kazancını da ifade eder. Biz, sadece kendi kazancımızı düşünürsek, kısa süreli sevinç yaşarız. Ama uzun vadede kaybeden yine biz oluruz. Turizm, herkes için kazançlı olmalı, yoksa bir gün sadece “turizme devam, esnafa elveda” demek zorunda kalırız.Saygılarımla
Ekleme Tarihi: 18 Ağustos 2025 -Pazartesi

Turizme Devam, Esnafa Elveda!

Ülkemiz turizm açısından eşsiz bir cennet. Tarih, kültür, güneş, kum, Kapadokya’nın peri bacaları, Karadeniz’in yeşili, Güneydoğu’nun mistik atmosferi, Ege’nin masmavi denizi ve Türk mutfağının eşsiz lezzetleri… Aradığınız ne varsa var. Tüm olumsuzluklara rağmen her yıl yaklaşık 60 milyon turist ağırlıyoruz. Ama soralım: Bu devasa sayıdan kim gerçekten kazanç sağlıyor?

Her Şey Dahil Sistemi: Esnafın Kabusu
Her şey dahil oteller, turistin memnuniyetini önemsiyor, ama çoğu zaman onları otelin sınırları içinde tutuyor. Çünkü otelden çıkan turist, şehirde para harcıyor; tura katılıyor, yemek yiyor, alışveriş yapıyor. Bu, hem otelin maliyetini düşürüyor hem esnafın kazanmasını sağlıyor.

Ama gerçek ne yazık ki farklı. Turist çoğu zaman otelden çıkmayı tercih etmiyor. Sonuç: Şehir merkezi boş, esnaf siftahsız. Turizm sadece otelcinin kazandığı bir sektör hâline geliyor.

Alanya’da Manzara: Kalabalık Var, Hareket Yok
İlçemizde turizm belli başlı bölgelere yoğunlaşmış durumda. Okurcalar’dan Mahmutlar’a binlerce tekstil mağazası açılmış. Ama Alanya merkeze turist gelmiyor. Alanya Kalesi’ni ve tarihi bölgeleri ziyaret eden turist sayısı parmakla sayılacak kadar az.

Bu durumda soru şu: Turizm anlayışımız mı değişti, yoksa biz mi yanlış yapıyoruz? Turist sadece otelde tatil yapmak istiyor; şehir merkezinde zaman geçirmek, kültürü deneyimlemek veya alışveriş yapmak ilgilerini çekmiyor.

Çözüm: Şehir Merkezini Canlandırmak
Turizmden ekmek yiyen herkes elini taşın altına koymalı. Belediye ve turizm dernekleri, turistleri merkeze çekmek için etkinlikler düzenlemeli. Bu etkinlikler hem görsel hem kültürel açıdan cazip olmalı, sosyal medyada ve otellerde etkin bir şekilde duyurulmalı.

Dünya çapında sanatçılar davet edilmeli, konserler ve gösteriler oteller aracılığıyla turistlere duyurulmalı. Ama sadece sanatçılar yetmez. Sokak festivalleri, gastronomi etkinlikleri, ışık gösterileri, havai fişek gösterileri ve kış aylarında uluslararası spor organizasyonları… Maratonlar, triatlonlar, golf turnuvaları, bisiklet yarışları, kayak etkinlikleri… Şehre yeni bir dinamizm getirir, otellerin kış dönemindeki boşluğunu doldurur, esnafın gelirini artırır.

Uzun Vadeli Düşünmek Zorundayız
Kısa vadeli kâr için sadece oteli düşünürsek, şehir kaybeder. Esnaf siftahsız kalır, şehir merkezi boşalır, vatandaşın turiste ilgisi ve saygısı azalır. Turist huzursuz olur, tekrar gelmek istemez. Sonuç: Otelci müşteri bulmakta zorlanır, fiyatlar düşer, kazanan biz olmayız.

Turizm sadece oteller için değil; şehir, esnaf ve halk için kazanç sağlamalı. Şehir merkezini, sokakları, tarihi ve kültürel değerleri ön plana çıkarmalıyız. Sürdürülebilir turizm, uzun vadede kazanç demektir; kısa vadeli düşünürsek, hepimiz kaybederiz.


Turizm bir şehirde sadece otellerin işini değil, esnafın, kültürün, tarihin ve halkın kazancını da ifade eder. Biz, sadece kendi kazancımızı düşünürsek, kısa süreli sevinç yaşarız. Ama uzun vadede kaybeden yine biz oluruz. Turizm, herkes için kazançlı olmalı, yoksa bir gün sadece “turizme devam, esnafa elveda” demek zorunda kalırız.Saygılarımla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ramazan Seydaoğlu
(24.08.2025 13:43 - #242)
Hamdi tesbitleriniz, tavsiyeleriniz güzel ancak Bodrum örneğinde olduğu gibi turist sokağa çıkınca kaldırılacağını düşünüyor, ondan otellerden çıkmamayı tercih ediyorlar. Hangi turist gittiği ülkenin kültürünü ve yaşam tarzlarını görmek istemez ki.. Size değişik aktiviteler konusunda katılıyorum. Ancak şöyle de bir imaj vermeniz lazım bence; "Alanya çok ucuz!.." Bunu gerçekte hayata geçirmeli esnaf. Restoranı, mağazası, eğlence merkezleri el birliğiyle vur-kaç zihniyeti ile değil de kadim bir esnaf havasına girerse turisti çarşıya çıkarmak gayet kolay olur. Geçmiş yıllarda tura getirdiğim bir okul grubuyla sahilde bir tekne kiraladık. Tekneyi dolduramayınca tekneye yabancı turist de aldı işletmeci. Gözümüzün önünde gelen turistlerden kişi başı 100 € gibi rakamlar alınca şok olmuştum.. Bu zihniyeti atmadan ne Alanya'nın ne de bir lahmacunu bir kaç bin liraya satan Bodrum halkının turizmde yüzü gülmez...
hamdi Acet eyvallah hocam tavsiyeleriniz yerinde
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.