Hamdi Acet
Köşe Yazarı
Hamdi Acet
 

Seçme Ve Seçilme Hakkımız Var mı?

Anayasa diyor ki: “Her Türk vatandaşının seçme ve seçilme hakkı vardır.” Kâğıt üzerinde öyle… Ama iş gerçek hayata gelince durum tam da öyle olmuyor. Çünkü biz ne kadar bu hakkı kullanıyoruz? Daha doğrusu biz gerçekten adaylarımızı mı seçiyoruz, yoksa bize gösterilenleri mi kabul ediyoruz? Bugün bir seçim olduğunda listeye bakıyoruz; çoğu ismi tanımıyoruz, bilmeyiz, daha önce bir kez bile görmemişiz. Peki kim seçti bu adayları? Cevap belli: Genel merkezler. Ülkenin bir ucunda oturan birkaç kişi, başka şehirlerde yaşayan milyonların adayını belirliyor. Sonra da biz “seçme hakkımızı” kullanıyoruz güya. ADAYI BİZ Mİ SEÇİYORUZ, YOKSA GÖSTERİLENİ Mİ KABUL EDİYORUZ? Aslında seçme hakkımız var ama sanki bize “seçme” değil, “onaylama hakkı” verilmiş gibi bir durum var. Partiler kimi gösterirse, biz de gidip ona oy vermeye mecbur kalıyoruz. Çünkü başka seçenek yok, başka liste yok, başka aday yok. Bir de herkesin bildiği ama kimsenin konuşmadığı bir gerçek var: Aday belirlerken “kriter” dedikleri şey çoğu zaman kâğıt üzerinde kalıyor. Halkın sevdiği, tanıdığı, çalışkan biri yerine; partiye yakın olan, maddi destek veren ya da yukarıda adamı olan biri listede kendine yer buluyor. Halk mı? Halk o sırada sadece listeye bakıp içinden “Allah sonumuzu hayretsin” diyor. YERELDE DE AYNI TABLO: GÖZLER GENEL MERKEZDE Belki dersiniz ki: “Yerel seçim başka, orada halkın etkisi daha fazladır.” Ama maalesef değil… Belediye başkan adayını da çoğu zaman genel merkez belirliyor. İlçeyi tanımayan, mahallenin sorununu bilmeyen, halka dokunmamış insanlar bir anda şehrin en kritik koltuğuna aday gösteriliyor. Yerel seçim dediğin halkla iç içe olur, ama bizde iş yine Ankara’dan dönüyor. SEÇMENİN HALİ: FUTBOL TAKIMI TUTAR GİBİ SİYASET TUTMAK Bir de seçmen meselesi var tabii… Seçim dönemi gelince herkes bir anda fanatikleşiyor. Sanki siyasi partiler değil futbol takımları yarışıyor. Aday kötü mü? Önemli değil. Parti önemli. Sonuç? Golü atan her zaman parti oluyor, golü yiyen ise yine biz oluyoruz. Yıllardır aynı hikâye, aynı sonuç. ÖZGÜRLÜK VAR AMA KULLANABİLİYOR MUYUZ? Evet, seçme hakkımız var. Yasalar öyle diyor. Ama ortada gerçek bir “seçenek” var mı? Adayları biz belirlemiyorsak ve sadece gösterilenlere mecbursak, bu ne kadar özgürlük sayılır? Seçmenin önüne gerçek adaylar konulmadıkça, insanların kendi istediği kişileri seçme şansı olmadıkça bu iş eksik kalacak. SİSTEM DEĞİŞMEDEN SONUÇ DEĞİŞMEZ Bugün seçtiğimiz kişiler gerçekten halka hizmet etmiyor; önce partilerine, sonra partideki yöneticilere hesap veriyor. Çünkü onları halk değil, yukarıdaki kadrolar seçti. Biz ne zaman gerçekten “halktan çıkan halkın adamlarını” seçersek işte o zaman işler değişecek. Ama biz genel merkezlerin dayattığı adaylara oy vermeye devam ettikçe, aynı yerden gol yemeye devam ederiz. Alıştık mı? Evet. Ama değişmesi mümkün mü? O da bizim elimizde.
Ekleme Tarihi: 10 Aralık 2025 -Çarşamba

Seçme Ve Seçilme Hakkımız Var mı?

Anayasa diyor ki: “Her Türk vatandaşının seçme ve seçilme hakkı vardır.” Kâğıt üzerinde öyle… Ama iş gerçek hayata gelince durum tam da öyle olmuyor. Çünkü biz ne kadar bu hakkı kullanıyoruz? Daha doğrusu biz gerçekten adaylarımızı mı seçiyoruz, yoksa bize gösterilenleri mi kabul ediyoruz?

Bugün bir seçim olduğunda listeye bakıyoruz; çoğu ismi tanımıyoruz, bilmeyiz, daha önce bir kez bile görmemişiz. Peki kim seçti bu adayları? Cevap belli: Genel merkezler. Ülkenin bir ucunda oturan birkaç kişi, başka şehirlerde yaşayan milyonların adayını belirliyor. Sonra da biz “seçme hakkımızı” kullanıyoruz güya.

ADAYI BİZ Mİ SEÇİYORUZ, YOKSA GÖSTERİLENİ Mİ KABUL EDİYORUZ?
Aslında seçme hakkımız var ama sanki bize “seçme” değil, “onaylama hakkı” verilmiş gibi bir durum var. Partiler kimi gösterirse, biz de gidip ona oy vermeye mecbur kalıyoruz. Çünkü başka seçenek yok, başka liste yok, başka aday yok.

Bir de herkesin bildiği ama kimsenin konuşmadığı bir gerçek var:
Aday belirlerken “kriter” dedikleri şey çoğu zaman kâğıt üzerinde kalıyor. Halkın sevdiği, tanıdığı, çalışkan biri yerine; partiye yakın olan, maddi destek veren ya da yukarıda adamı olan biri listede kendine yer buluyor.

Halk mı? Halk o sırada sadece listeye bakıp içinden “Allah sonumuzu hayretsin” diyor.

YERELDE DE AYNI TABLO: GÖZLER GENEL MERKEZDE
Belki dersiniz ki: “Yerel seçim başka, orada halkın etkisi daha fazladır.”
Ama maalesef değil…
Belediye başkan adayını da çoğu zaman genel merkez belirliyor. İlçeyi tanımayan, mahallenin sorununu bilmeyen, halka dokunmamış insanlar bir anda şehrin en kritik koltuğuna aday gösteriliyor.

Yerel seçim dediğin halkla iç içe olur, ama bizde iş yine Ankara’dan dönüyor.

SEÇMENİN HALİ: FUTBOL TAKIMI TUTAR GİBİ SİYASET TUTMAK
Bir de seçmen meselesi var tabii… Seçim dönemi gelince herkes bir anda fanatikleşiyor. Sanki siyasi partiler değil futbol takımları yarışıyor. Aday kötü mü? Önemli değil. Parti önemli.

Sonuç?
Golü atan her zaman parti oluyor, golü yiyen ise yine biz oluyoruz.
Yıllardır aynı hikâye, aynı sonuç.

ÖZGÜRLÜK VAR AMA KULLANABİLİYOR MUYUZ?
Evet, seçme hakkımız var. Yasalar öyle diyor.
Ama ortada gerçek bir “seçenek” var mı?
Adayları biz belirlemiyorsak ve sadece gösterilenlere mecbursak, bu ne kadar özgürlük sayılır?

Seçmenin önüne gerçek adaylar konulmadıkça, insanların kendi istediği kişileri seçme şansı olmadıkça bu iş eksik kalacak.

SİSTEM DEĞİŞMEDEN SONUÇ DEĞİŞMEZ
Bugün seçtiğimiz kişiler gerçekten halka hizmet etmiyor; önce partilerine, sonra partideki yöneticilere hesap veriyor. Çünkü onları halk değil, yukarıdaki kadrolar seçti.

Biz ne zaman gerçekten “halktan çıkan halkın adamlarını” seçersek işte o zaman işler değişecek.
Ama biz genel merkezlerin dayattığı adaylara oy vermeye devam ettikçe, aynı yerden gol yemeye devam ederiz.

Alıştık mı?
Evet.
Ama değişmesi mümkün mü?
O da bizim elimizde.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.