İdeolojiden Öte Bir İnsan Hikâyesi
Türkiye siyasetinin renkli ve sıra dışı simalarından biri olan Sırrı Süreyya Önder, ardında yalnızca siyasi söylemler değil, güçlü bir insanî iz bırakarak bu dünyadan ayrıldı. Onun hayatına ve mirasına sadece bir ideoloji penceresinden değil, bir insanın çelişkileri, samimiyeti ve içtenliğiyle bakmak belki de en doğru yaklaşımdır.
KALPTEN KONUŞAN BİR İNSAN
Sırrı Süreyya Önder, hayatın çelişkileri içinde yürüyen, zaman zaman itiraz eden, zaman zaman suskun kalan ama her zaman kalpten konuşmayı bilen bir insandı. Ne tam anlamıyla bir kahraman, ne de tamamen hatasız bir figür... Eksiğiyle, fazlasıyla; inişleriyle ve çıkışlarıyla gerçek bir insandı. Onu tanıyan, seven ya da karşısında duran herkes bir konuda ortaklaşıyordu: samimiyeti.
Toplum olarak fikirlerde ayrıştığımız gibi, kişilere dair kanaatlerimizde de farklılaşırız. Ancak bazen bir hayat, tüm bu ayrışmaların ötesinde ortak bir saygıyı ve hatırlanmayı hak eder. Sırrı Süreyya da böyle bir iz bıraktı.
TARTIŞMADAN RAHMETE
Biz bu ülkede her şeyi tartışabiliriz. Kişilerin sözlerini, duruşlarını, geçmişte söylediklerini ve tercihlerinin her birini... Fakat ölüm, bu tartışmaların üzerine bir perde çeker. Çünkü bir insan son yolculuğuna çıktığında, artık tartışmanın değil, rahmetin zamanı gelir. O andan itibaren hüküm artık bize değil, Rabb’imize aittir. Ve biz biliriz ki Rabbimiz, “rahmeti gazabını geçmiş olandır.”
Bu yüzden Sırrı Süreyya’nın ardından söylenecek en doğru söz, Allah’tan rahmet dilemektir.
ORTAK PAYDADA BULUŞMA FIRSATI
Her ölüm biraz durdurur hayatı. Bir kapı kapanır, bir bakış değişir, bir yürek yumuşar. Sırrı Süreyya’nın vedası, toplumsal hafızada böylesi bir duraksamaya vesile olabilir. Bu, geride kalan bizler için bir fırsattır. Birbirimizi anlamaya, yargılamadan bakmaya, ortak değerlerde buluşmaya dair önemli bir fırsat...
Onun ardından düşülecek en anlamlı not, toplum olarak özlem duyduğumuz birlik, merhamet ve sağduyuya dair bir çağrı olabilir.
BİR KAYBIN ARDINDAN UMUDA
Sırrı Süreyya Önder, terörsüz bir Türkiye için, kardeş kavgasının sona ermesi adına çaba sarf eden bir figürdü. Bu uğurda verdiği mücadele, onun vefatını bir kurtuluş vesilesine dönüştürebilir. Yarım asrı aşkın süredir bu ülkenin enerjisini tüketen çatışmaların sona ermesi için gösterilen her iyi niyetli çaba gibi, onun çabaları da unutulmamalıdır.
Allah’tan rahmet diliyorum. Temennim, Sırrı Süreyya Önder’in geride bıraktığı izlerin bu millete düşünme, merhamet ve birleşme fırsatı sunmasıdır.
