Reklamı Geç
YAZARLAR
İNSANLIĞA VE MODA OLAN SÖZLEŞMELERE DAİR BİRKAÇ SÖZ
Ramazan Seydaoğlu
26 Mart 2021 - Cuma 11:58

Kocaman bir dünyayı paylaşmada zorluk çeken, doğmamış-gelecek nesillerin, milyonlarca nebatat ve  hayvanatın rızıklarını ve yaşam alanlarını talan edip yok edenleriz.

 

Hemcinslerini öldürmek için akla hayale gelmez silahlar üreten yaratıklarız biz.

Bu suçları bilerek veya bilmeyerek işleyenler ile bilmeden alet olanlarımız var..

Bu anlamda insanlığı mazlumlar ve zorbalar olarak ikiye ayırabiliriz…

Mazlumlar hakları gasbedilenler ve yaşam hakkı tanınmayanlar; zorbalar ise, var olan dünyalıkları ile yetinmeyip daha fazlasını isteyen ve bu anlamda konu, komşu, eş, dostlarının yanısıra, deniz aşırı ülkelere gidip saldıranlar ve başka insanların haklarını gasbedenlerdir.

 

Burada bir mola verelim…

Bu kadar haris olan insanlar için Ulu Önder Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “İnsanoğlunun bir vadi dolusu altını olsa, bir vadi daha ister. Onun ağzını topraktan başka bir şey doldurmaz. Ama Allah, tövbe edenin tövbesini kabul eder.”

 

Demek ki, dünyevi ceza ve müeyyidelerimiz zayıf ise, yani cinayet, tecavüz, gasp vb. ağır insanlık suçlarını işleyenlere karşı caydırıcı kanunlar yok ise; öldüren, tecavüz eden öldürülmez de mahkemelere takım elbise ve kravat takıp, bıyık altından sırıtıp-kırıtıp “iyi halden” az ceza alarak içeriye (cezaevine) girip paşa paşa yaşıyor ise ve de en mühimi Allah korkusu ve hesap-sorgu inancı da yoksa artık sonucunu siz hayal edin bu çılgınlıkların…

Evet evet… İnsanlık olarak çıldırmışız demektir…

 

***

 

Kadınlara ve dahi çocuklara ağza alınmayacak fiiliyatlarda ve ehli vicdanlıların kabul edemeyeceği muameleleri reva görmeler ve mazlumlara bakış açımız…

Bunlar başkalarını yok etmemize neden olan en büyük gerekçeler…

 

Welhasıl, bu maddeleri bahane edip, hemcinslerini öldürmek için akla hayale gelmez silahlar üretmemize neden olan yaratıklarız biz.

 

***

 

Hiç girmek istemediğim bir konu.. Ancak bir şeyi hatırlatmak amacıyla değinmeden geçemeyeceğim bir şey: son günlerde dillere pelesenk olan şu İstanbul Anlaşması…

 

Allah akıl fikir versin!..

İnsanlık Avrupalı Hristiyan aleminin kazıklı voyvodalarını ve Katolik Kilisesi'ne bağlı engizisyon  mahkemelerini unutmadı elbette.

 

Kadınlara yönelik ağır suçlamalarla yapılan cadılar avını ve kadını bir meta gibi gören ve savunmasız insanları pazarlarda alıp satan batılıları da lise okuyan her insan hatırlıyor elbet…

 

Bırakın önlerine gelen kavimleri Hristiyan ve Müslüman ayırımı yapmadan kesip biçerek akın akın ilerleyen Haçlı Saldırılarını da yakın tarihimizde Müslümanların yaşadıkları coğrafyalara saldırıp işlenilen cinayetler ve tecavüzlerin halen de haddı ve hesabını yapabilecek yok elbet..

 

O vahşi ve başkalarına yaşam hakkı vermeyen bu zihniyetlerin böylesi anlaşmalara ve hükümlere ihtiyaçları olabileceğini hatırlatır, bizim medeniyetimizin bin dört yüz elli yıldan bu yana tabi oldukları Medine Sözleşmesi ve Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi bizim için en büyük insanlık ve yaşam manifestoları olduklarını hatırlatırım.

 

Bizim öyle sapık zihniyetlere prim verecek düşüncelere yaklaşmamız yanlıştır. Özümüze, medeniyetimize ve tarihimize bakarsak; kadına, çocuğa ve bizden olmayan her cins ve inançtaki insanlara yaşam hakkının olduğunu bulabiliriz.

 

Veda Hutbesi ve Medine Antlaşması bizim için ne mazlum olmamız ne de zülmeden olmamız için yeterlidir. Eğer oradaki emirleri uygulayıp o emirlere uyarsak, hem kurtuluşa ereriz, hem de yeryüzündeki insanların adaletle yaşamasını sağlamış oluruz.

 

***

 

Mal ve mülk sahibi olmak isteyenler, dünyalık hırsıyla yanıp tutuşanlar için Hazreti Yunus Emre’nin dedikleriyle yazımı bitiriyorum:

“Mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi?
Mal da yalan mülk de yalan, var da biraz sen oyalan.”

Adınız
Yorumunuz
Təranə Arifqızı - 26 Mart 2021  
Biz kendi yarattıkları ile kendini mahve mahkum eden tek canlı varlığız hocam... Yazdıklarınız yanaşmalarınız çok deyerli.. Yüreyinize sağlık..


Diğer Yazıları

Göç Halleri
EVLERİN KAPILARINA ÇİVİ ÇAKILMADAN OLMAZ
CUMHURBAŞKANLIĞI BİSİKLET TURU VE BİR KİTAP
BİSİKLET SPORU VE BİZ VE BİR MARKA ŞEHRİMİZ
Yol Aynı Yol
KİTAPLAR BAKKALIYELERDE SATILIR MI?
KAR SEVİNCİ
PARALEL YAŞAMLARDA YAŞAYABİLSEYDİK
İster İnan İster İnanma
BİZ NEDEN YAĞMUR YAĞDIRAMİYORUZ YA DA DUA BOZAN HALLER
ZENGİNİN MASKESİ
Pandemi Sürecinde Vatandaşlık Görevlerimiz
Maske/liler
ÜLKEMİZDEKİ DEPREMLERİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
SANAT VE SPOR EĞİTİMİNDE GEÇ Mİ KALDIK?
GENCE SALDIRISI’NA SESSİZ KALMAK
DÖRT BAYRAK VE BİR İTTİFAK
MEİS ADASI KAŞ’IN BİR MAHALLESİ MİYDİ?
Son Alanya ya da Son Kale
0