5 Bin Yıllık Ekmek Yeniden Hayat Buldu

YAŞAM 22.05.2025 - 18:53, Güncelleme: 22.05.2025 - 18:53
 

5 Bin Yıllık Ekmek Yeniden Hayat Buldu

KÜLLÜOBA HÖYÜĞÜ’NDE BULUNAN EKMEK BİLİMSEL ANALİZLE YENİDEN ÜRETİLDİ Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olan Küllüoba Höyüğü’nde bulunan ve 5 bin yıllık geçmişe sahip olduğu belirlenen ekmek kalıntısı, yapılan bilimsel analizlerin ardından yeniden üretildi. “Küllüoba Ekmeği” adı verilen bu özel ekmek, Eskişehir’de düzenlenen etkinlikle kamuoyuna tanıtıldı.

EKMEK, ÜRETİCİ MARKETLERDE SATIŞA SUNULACAK Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki Küllüoba Höyüğü’nde 1996’dan bu yana sürdürülen kazılar sonucunda ortaya çıkarılan tarihi ekmek, ETİ Arkeoloji Müzesi’nde “Uluslararası Müzeler Günü” kapsamında düzenlenen programda tanıtıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, laboratuvar analizleri sonucu belirlenen orijinal malzemelere sadık kalınarak ekmeğin yeniden üretildiğini ve yarından itibaren kentteki üretici marketlerde satışa sunulacağını açıkladı. “FORMUNU KORUYAN İLK ÖRNEK” Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki, höyükte gömülü bir evin eşik kısmında pişirilmiş ve formunu koruyan ilk ekmek örneğine ulaştıklarını belirterek şu bilgileri verdi: “Yaklaşık 2,5 cm kalınlığında, 12,5 cm genişliğinde tüp formunda bir ekmekle karşılaştık. Ekmek, pişirildikten sonra özellikle evin giriş kısmına konulmuş. Arka yüzeyinde ‘fitolit’ adı verilen bitki yaprağı kalıntılarına rastladık. Bu, ekmeğin yaprak üzerinde mayalandığını gösteriyor. Bu izler de bizim için çok değerli.” GERNİK BUĞDAYI KULLANILMIŞ Mikroskobik analizlerle ekmeğin yapımında kullanılan buğday türünün de belirlendiğini söyleyen Türkteki, “Gernik buğdayı dediğimiz, günümüzde çok az üretilen bir tür kullanılmış. Bu buğday, ekmeğin yüzde 90’ını oluşturuyor. O dönemki öğütme teknikleri nedeniyle buğday oldukça iri parçalı. Bazalt taş üzerinde öğütülmüş” dedi. EKMEK YANMASAYDI BULUNAMAYABİLİRDİ Ekmeğin 150 derece ve üzerinde piştiğini, bir parçasının kopartıldıktan sonra yakıldığını tespit ettiklerini belirten Türkteki, “Ekmek yanmasaydı belki günümüze ulaşamayacaktı. Bu yanık kalıntı sayesinde bugün o dönemin ekmeğini tanıma şansına sahip olduk” ifadelerini kullandı. KÜLTÜR TURİZMİNE DESTEK VURGUSU Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, kentte yürütülen beş ayrı arkeolojik kazı çalışmasının önemine değinerek, kazı ekiplerine destek vermek adına eski okul binalarının kazı evi olarak tahsis edildiğini belirtti. Aksoy, kültürel mirasın korunması ve kültür turizminden ekonomik fayda sağlanmasının öncelikli hedeflerden biri olduğunu vurguladı. Etkinlikte ayrıca Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yusuf Polat ve ETİ Arkeoloji Müzesi Müdürü Emriye Yurt da konuşmalar yaptı. Programa birçok kamu yöneticisi, akademisyen ve davetli katıldı.
KÜLLÜOBA HÖYÜĞÜ’NDE BULUNAN EKMEK BİLİMSEL ANALİZLE YENİDEN ÜRETİLDİ Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri olan Küllüoba Höyüğü’nde bulunan ve 5 bin yıllık geçmişe sahip olduğu belirlenen ekmek kalıntısı, yapılan bilimsel analizlerin ardından yeniden üretildi. “Küllüoba Ekmeği” adı verilen bu özel ekmek, Eskişehir’de düzenlenen etkinlikle kamuoyuna tanıtıldı.

EKMEK, ÜRETİCİ MARKETLERDE SATIŞA SUNULACAK

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki Küllüoba Höyüğü’nde 1996’dan bu yana sürdürülen kazılar sonucunda ortaya çıkarılan tarihi ekmek, ETİ Arkeoloji Müzesi’nde “Uluslararası Müzeler Günü” kapsamında düzenlenen programda tanıtıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, laboratuvar analizleri sonucu belirlenen orijinal malzemelere sadık kalınarak ekmeğin yeniden üretildiğini ve yarından itibaren kentteki üretici marketlerde satışa sunulacağını açıkladı.

“FORMUNU KORUYAN İLK ÖRNEK”
Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki, höyükte gömülü bir evin eşik kısmında pişirilmiş ve formunu koruyan ilk ekmek örneğine ulaştıklarını belirterek şu bilgileri verdi:

“Yaklaşık 2,5 cm kalınlığında, 12,5 cm genişliğinde tüp formunda bir ekmekle karşılaştık. Ekmek, pişirildikten sonra özellikle evin giriş kısmına konulmuş. Arka yüzeyinde ‘fitolit’ adı verilen bitki yaprağı kalıntılarına rastladık. Bu, ekmeğin yaprak üzerinde mayalandığını gösteriyor. Bu izler de bizim için çok değerli.”

GERNİK BUĞDAYI KULLANILMIŞ
Mikroskobik analizlerle ekmeğin yapımında kullanılan buğday türünün de belirlendiğini söyleyen Türkteki, “Gernik buğdayı dediğimiz, günümüzde çok az üretilen bir tür kullanılmış. Bu buğday, ekmeğin yüzde 90’ını oluşturuyor. O dönemki öğütme teknikleri nedeniyle buğday oldukça iri parçalı. Bazalt taş üzerinde öğütülmüş” dedi.

EKMEK YANMASAYDI BULUNAMAYABİLİRDİ
Ekmeğin 150 derece ve üzerinde piştiğini, bir parçasının kopartıldıktan sonra yakıldığını tespit ettiklerini belirten Türkteki, “Ekmek yanmasaydı belki günümüze ulaşamayacaktı. Bu yanık kalıntı sayesinde bugün o dönemin ekmeğini tanıma şansına sahip olduk” ifadelerini kullandı.

KÜLTÜR TURİZMİNE DESTEK VURGUSU
Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, kentte yürütülen beş ayrı arkeolojik kazı çalışmasının önemine değinerek, kazı ekiplerine destek vermek adına eski okul binalarının kazı evi olarak tahsis edildiğini belirtti. Aksoy, kültürel mirasın korunması ve kültür turizminden ekonomik fayda sağlanmasının öncelikli hedeflerden biri olduğunu vurguladı.

Etkinlikte ayrıca Anadolu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yusuf Polat ve ETİ Arkeoloji Müzesi Müdürü Emriye Yurt da konuşmalar yaptı. Programa birçok kamu yöneticisi, akademisyen ve davetli katıldı.

Eskişehir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sonalanya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.