UZMANDAN KORKUTAN UYARI

Antalya’da yaşayan Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü, yaptığı açıklamada Akdeniz açıklarında beklenen olası büyük depremlerin, karada doğrudan bir kırılma yaratmasa da kıyı kesimlerdeki yerleşim alanlarında yıkıcı etkiler oluşturabileceğini söyledi. Yüklü, özellikle Antalya'nın sahil ilçeleri olan Alanya, Kaş, Finike, Kumluca, Aksu, Manavgat ve Serik gibi bölgelerin bu riskten ciddi şekilde etkilenebileceğini vurguladı.

“KARADAN DEĞİL, DENİZDEN GELEN TEHLİKE”
Yüklü, Antalya’nın karasal anlamda aktif bir fay hattı üzerinde bulunmadığını ancak Akdeniz’deki tektonik hareketlerin büyük tehlike arz ettiğini dile getirdi. Özellikle Helen Yayı ve çevresinde meydana gelecek güçlü depremlerin Antalya kıyılarına büyük zararlar verebileceğine dikkat çekti:

“Antalya’da doğrudan bir karasal deprem beklemiyoruz. Ancak Akdeniz’de yaşanabilecek 7 büyüklüğünde bir depremin sahil kesiminde yıkıcı etkileri olabilir. Sarsıntı, karada hissedilenin ötesinde zemin özellikleri nedeniyle büyüyebilir.”

ZEMİN YAPISI TEHLİKEYİ ARTIRIYOR
Yüklü, Antalya’nın sahil şeridindeki zeminlerin gevşek alüvyonlardan ve boşluklu traverten yapılardan oluştuğunu, bu durumun deprem dalgalarını büyütme riskini beraberinde getirdiğini belirtti. Travertenin dışarıdan sert kaya gibi göründüğünü ancak iç yapısındaki karstik boşluklar ve çatlaklar nedeniyle deprem anında ciddi sorunlar oluşturabileceğini ifade etti.

“Yapılaşma sırasında sadece dış zemin görüntüsüne aldanılmamalı. Traverten üzerinde oturmak güvenli sanılıyor ama içindeki boşluklar binayı temelden etkileyebilir. Bu nedenle zemin etütleri çok daha ayrıntılı yapılmalı, yer altı boşlukları tespit edilmelidir.”

FALEZLERE VE KARSTİK BÖLGELERE DİKKAT
Antalya’nın simgelerinden olan falezler üzerinde yapılaşmanın da büyük risk taşıdığını vurgulayan Yüklü, bu alanlarda yapılacak yeni binalar için yönetmeliklerin daha sıkı hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Sadece falezlerde değil, Yeşilbayır ve Döşemealtı gibi iç bölgelerde de karstik boşlukların bulunduğuna işaret eden Yüklü, buralardaki yapıların da risk altında olduğunu belirtti.

“DEPREME KARŞI YETERLİ ÖNLEM YOK”
Türkiye genelinde deprem hazırlıkları konusunda önemli eksikler olduğunu ifade eden Atakan Yüklü, riskli yapıların tespiti, toplanma alanlarının belirlenmesi ve kamu binalarının denetimi gibi hayati konularda henüz yeterince yol alınamadığını belirtti.

“Her büyük deprem sonrası benzer uyarılar yapılıyor ama somut adımlar çok yavaş ilerliyor. Özellikle sahil kentlerinde ve turizm bölgelerinde yapı denetimi daha ciddi ele alınmalı.”Haber Merkezi