Turizmi Bekleyen En Büyük Tehlike: Su Kıtlığı

TÜRKİYE KURAKLIĞA SÜRÜKLENİYOR

Türkiye’nin son yılların en kurak dönemini yaşadığını vurgulayan Çete, baraj seviyelerinin kritik düzeye indiğini, bazı bölgelerde musluklardan su akmaz hale geldiğini söyledi. Bu durumun yalnızca günlük yaşamı değil, ülke ekonomisinin lokomotifi olan turizmi de doğrudan tehdit ettiğini ifade etti.

ANTALYA İÇİN SESSİZ TEHDİT
2025 sezonunda Antalya için belirlenen 18 milyon turist hedefinin, ekonomik koşullar ve maliyet artışları nedeniyle 17 milyona çekildiğini hatırlatan Çete, asıl büyük riskin su krizi olduğuna dikkat çekti:
“Otellerin en büyük bağımlılığı sudur. Binlerce misafirin duş ve temizlik ihtiyacı, çamaşırhaneler, havuzlar ve peyzaj alanları… Hepsi suya dayanıyor. Kaynaklar tükenirse maliyetler artacak, konfor azalacak ve Türkiye’nin sürdürülebilir turizm imajı zarar görecek.”

SOSYAL HUZURSUZLUK TEHLİKESİ
Çete, yalnızca turizmin değil, bölge halkının da bu krizden etkileneceğini belirterek kritik bir uyarıda bulundu:
“Eğer bir turist havuzda keyif yaparken, yerel halk musluktan su bulamazsa bu sosyal huzursuzluğa yol açar. Yerel halk ile turizm sektörü arasında denge kurulmalı.”

REKABET GÜCÜ ZAYIFLAYABİLİR
Artan su maliyetlerinin oda fiyatlarına yansıyacağını söyleyen Çete, bu durumun Türkiye’nin İspanya, Yunanistan ve İtalya gibi güçlü rakipler karşısında rekabet gücünü kaybetmesine yol açabileceğini dile getirdi.

ÇÖZÜM: SÜRDÜRÜLEBİLİR SU YÖNETİMİ
Turizmin geleceğini belirleyecek en kritik unsurun su yönetimi olduğunu vurgulayan Hediye Çete, “Su tasarrufu, geri dönüşüm sistemleri, gri su kullanımı ve peyzajda yerel bitkilere yönelim artık zorunluluk” dedi.
“Suyun olmadığı yerde turizm olmaz; suyu koruyabilen ise yarının turizminde ayakta kalır” sözleriyle konuşmasını noktalayan Çete, hem otellere hem de yerel yönetimlere sorumluluk çağrısı yaptı.Kaynak;turizmnews