Yöneten insan, yönetilen insan. Risk yaşamın kendisi. Nefes yaşamın olmazsa olmazı. Aldığın nefesi vermeye, verdiğin nefesi almaya kimin garantisi var? İnsan nefes almadan 3 dakika yaşar, su içmeden üç gün. Su ve temiz hava ile 6 aya kadar yaşayabiliriz.

Hava ve suyu Allah’ın insanoğluna lütuf ettiğini hiç kimse düşünmez bile. Fütursuzca harcar. Anzer balı da Allah’ın nimetidir. Kilosu 900 Tl. Ben hiç yemedim ama yaşıyorum. Yesem yine yaşayacaktım. Değişen hiç bir şey olmayacaktı. İnsanın, insana armağanı ile Allah’ın insana armağanı. Fark ettiniz mi?  Biri damak tadı diğeri yaşam şartı.

Hayat mı zor, hayatı, yaşamı, zorlaştıran insan mı zor?  Yöneteni de, yönetileni de yaratan Allah. Tin suresinde "insanı takva üzerine, en güzel şekilde takva üzere yarattık" ve Maide suresinde insana hitaben; "yürüyüşünde tabi ol" en güzel şekilde takva üzere yarattığı insanın yolda bile nasıl yürüyeceğini incitmeden kuluna iltifat etmiş.

İnsanlık tarihine baktığımızda ezenler, ezilenler. Muktedir olup mağrurlanan, mazlum olup mahzun olanların hikayelerini arkeolog ve tarih bilimcilerden öğreniyoruz, bu gerçekleri de biliyoruz.  Ezenle ezilen arasındaki ince çizgiyi, her an rollerin değişmesi an meselesi olduğunu da.

En bilinen hikaye gerek tarih ve arkeolog bilimcilerden gerekse kutsal kitabımız Kuran-ı Kerimden bildiğimiz İsrail oğulları kıssası. Firavun muktedir, istediğini yaşatıyor, istediğini öldürüyor. Kimse karşı çıkamıyor, herkes emir kulu. Risk almamak için, bir rüya üzerine, İsrail oğullarına zulme başlıyor ve erkek çocuklarını öldürüyor.

Ama Hz. Musa'yı kendi sarayında büyütüyor. Acizlik mi, asalet mi? Riske girmiyor, acımasız, gaddar, merhametsiz. Diğer yönden Musa sevgi ve şefkat ile büyütülen bir çocuk. Ve kavmine sahip çıkan Musa ve firavunla olan mücadele. Hepsi bir risk ve firavunun helakı, İsrail oğullarının kurtuluşu. Kudret helvası ve bıldırcın eti ile ilahi lütufa mazhar kılınmıştır Musa kavmi. Nereden nereye. Ama insan bu, nankörlükte sınır tanır mı? Tanımaz. Musa’ya isyan ve lanetlenmiş ilahi lütuftan mahrumiyet. Vadedilmiş topraklardan ve övülmüş millet inancından taviz vermeden bu uğurda hedefe varmak için her yol mübah.

Dünya savaşlarının sebebi, bu günkü kan gölüne dönen orta doğu ve Filistin. Risk yok, planlı projeli emin adımlarla ilerliyorlar. Firavun da emindi saltanatından, hiç helak olurum riski yoktu. Dünyada 7 milyar insan ve bu insanların 2 ila 2,5 milyonu yahudi. Ama dünyayı ve dünya ekonomisini yönetiyorlar. Kar zarar; yöneten yönetilen aslında an meselesidir. İnsanın acziyeti, kudreti, kutsiyeti, insanlığıdır. Tabii ki idrak edebilirse. Yaşamı bir nefese, zulmü birçok materyale bağlı. Dünyaya hükmederken nefesi kesilse elinden hiçbir şey gelmeyen aciz yaratık. 

Risk burada. İnsan olarak yaşamak yaşatmak varken, zulüm, işkence, linç niye?  Kibir, gurur, ben egosu kime? Para, mal, mülk sınırsız güç kudret, hepsi ihtiras. Karun da fakirdi, yoksuldu ama zenginleşti. Hazinelerinin anahtarlarını 18 deve taşırdı. Ne oldu? Yerin dibine battı.

Nasıl bir dünya? Mağrurlanmayın, büyüklenmeyin. Her şey an meselesi. Mütevazi olun, müşfik olun, insan olun, insan kalın. İnsanca yaşanabilir bir dünya için, insanca yaşam için, insanca risk almaktan çekinmeyin yurdum insanı. Hayat bir risktir. Yaşam için risk almaya değer. İnsanlığı yüceltmek yönetim riskidir. Değer mi, değer riski yönetmeye, El eleee ...

Hayatınızda riskler alın. Eğer kazanırsanız, liderlik edersiniz. Kaybederseniz, rehberlik edersiniz.

Risk varsa başarı da vardır.

Sağlıcakla,

Zeynep Gülc❤n Durmuş

Sosyolog Aile danışmanı

gd9394479@gmail.com

@yagmurzmni