(Decartes) tarihe sosyolojinin babası,  kurucusu olarak geçmiş. Bunu söylediği dönemi orta çağ karanlığından, modern çağ aydınlığına çıkış yolu ararken, büyük halk kitlelerinin içinden çıkıp kabuğunu kırdığı bir zaman olarak değerlendirirsek,

Eee bir müslüman olarak

sormak lazım kendimize. Allah'ın ilk emri oku! okuduk mu? Hani Akif diyor ya, ya açar okur nazmi celilini, ya da bir ölü toprağına üfler geçeriz...   Bu mu Müslümanlık? sormak lazım ... Hani Allah düşünmezlermi? Akıl etmezlermi? Diye uyarmadımı? Okuyorduk ya hani! İslam akıl dini, ilim dini, mantık dini, ki öyle .. öyle de  kesinlikle şüphesiz.

Son zamanlarda moda oldu hani. Müslümanlar bu ecnebilerden önce Aristoyu, Platonu keşfetmiş, Farabi gibi, İbni Sina gibi filozoflar yetiştirmiş.  Meğer bu kefereler çalmış bizim bilgilerimizi kendi adlarını yazmışlar. Sahte bilim insanları bunlar .. en moda terimi ile .. İyi de sormak lazım… Eee siz neredeydiniz? cevap sussss!

Zirvelerde en parlak çağında İslam  alemi, Müslümanlar karanlık orta çağda, gayri müslümlerin çocukları huzur, refah içinde. Bizler terör, sefalet, yoksulluk, açlık içerisinde . Eee hani okuyorduk?

Okuyoruz. Üretmiyoruz, tüketiyoruz. Eee hani İslam topraklarında petrol, İslam topraklarında kıymetli madenler?.... Eee iyi de işte bu  ecnebiler sömürüyor bizi... Eee neden sömürüyor, neden kardeş kavgası, hani ayette düşünün, akıllı olun uyarısına neden sağırız?

Biat etmeyen hain, oy vermeyen terörist. İslam bu mu? Efendimiz Taif'e gittiğinde taşlanmıştı, kan revan içinde kalmıştı... Doğrumu? Doğru. Ya dönüşte Cebrail gelmiş "Ya Resulallah sen iste, Allah Taif'i, Taif halkını yerle yeksan edecek" demişti değil mi?... Ama o ne yapmıştı: Allahım onlar cahil, onlar ne yaptığını bilmiyor, sen onları affet, bağışla, belki onların soyundan çocuklarından bir kişi iman eder. Ben rahmet peygamberiyim.." demişti. Eee hani örneğimiz, önderimiz Hz. Muhammed di? Hiç düşünmedik, hep okuduk, okuduk da idrak edemedik. Biat ettik Abbasileri, biat ettik Emevileri, biat ettik Eyyubileri, biat ettik Selçukluyu, biat ettik Osmanlıyı bitirdik…

Sahi altıyüzotuz yıllık Osmanlıyı nasıl bitirdik?....

"Dönemin iktidarı 1908 den 1918 e kadar bozuk para gibi imparatorluğu  parçalamışlar" kimin sayesinde? Ebu Suud efendinin fetvası ile devlet idaresinden tecrit edilen Sultan Abdülhamid Han ile. Oysa payitaht sultan akıllı, zeki, ileri görüşlü, devlet adamı, çok dindar, kuran sevdalısı peygamber aşığıydı. Tek suçu yahudilere Kudüs ve çevresinde tek bir çakıl taşı dahi satmaması idi ...  Nereden nereye geldik. Vah vaaaah   o Filistinliler ne yapmıştı? Osmanlının döşediği tren raylarını söküp, İngilizlere, hurda demir diye satmışlardı. Bu da gerçekmi? Gerçek.

Aklı yok ederseniz, iradeyi sindirirseniz, kin, nefret, intikam üzerine linç eder, kindar ve dindar bir nesil üretirseniz, dinin içi boş, dindar görünümlü, mütedeyyin simalı ama İslamın beş şartını bilmeyen, amentüyü idrak edemeyen, gusül abdestini o ne demek? diye cevaplayan türbanlı, çarşaflı nesil yetişir... Bunu başardık ama değil mi?

Hani Yunusumuz vardı, sevgi abidemiz, hani Mevlanamız

vardı, hoşgörü abidemiz. Hepsi masal, hepsi hayallerde şimdi.

Herkes iyi, herkes dürüst, herkes ahdine vefalı. Hiç kimse kötü değil, hiç kimse öcü değil, hiç kimse şeytan değil.

Herkes özü, sözü bir. Olduğu gibi,

orjinal göründüğü gibi, saf, duru, billur. Herkes sütten çıkmış ak kaşık.

Şeytan da yaptığını iyilik adına yapıyor, melek de iyilik adına yapıyor . Hiç kimse ben şeytanım demiyor, hiç kimse meleğim de demiyor. Herkes insanlığın iyiliğine çalışıyor.

Mesala Kuran'da Saba Melikesinden söz edilir. Melike Belkıs'ın ülkesi, milleti, huzurlu, sefalı. Herkes halinden memnun. Halkı, Belkıs'ı, Belkıs da halkını seviyor. Ana ve evladı gibi sevgi, şefkat zirvede ama güneşe tapan bir kavim, ne garip değil mi? Süleyman AS.a Hüt Hüt haber veriyor ve Süleyman AS. Allah'a ve peygamberine itaate davet ediyor ...  Belkis hak hakikat uğruna saltanatından vaz geçip, Süleyman AS.a eş oluyor. İyilik mi? iyilik. İmanla şereflenip dünya

malından vaz geçip, ebedi alem cennet için imanla hemhal olmak … Acaba bugün bir tane Belkıs çıkar mı? Hiç sanmıyorum.

Ya peki İbrahim AS.,

Musa AS. bunlar da iyilik için dünya ve ahiret saadeti için kendilerini adamıştı. Ne hikmettir Firavun da, Nemrut da

halkının iyiliğini, onların saadetini, huzurunu istediği için iman etmiyorlardı. Onlar da iyilik, güzellik, huzur, refah üzere tanrılık iddiası ile saltanatlarını sürdürüyorlardı.

Bal küpünden bal, sirke küpünden sirke sızar, insanın sözleri, hareketleri kendi aynasıdır. Özünde ne varsa sözünde de o vardır. Lafın kısası, tiyatronun sonunda perde kapanırken son söz;

Yıktın perdeyi eyledin viran/Varayım sahibine haber vereyim heman!”

Sağlıcakla,

Zeynep Gülc