Reklamı Geç
HABER DETAY
Muz Üretimi İlk Kez 300 Bin Tonu Geçti
29 Ocak 2017 - Pazar 09:08
SİYASET
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yıllarda hızla artan muz üretiminin ilk kez 300 bin tonu geçtiğini belirterek, muz üretiminin 2016ʹda yüzde 13,1 artışla 306 bin tonla rekor kırdığını söyledi. Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada 1988 yılındaki 35 bin tonluk üretimden sonra 1993 yılında 18 bine kadar düşen muz üretiminin örtü altı üretimin yaygınlaşmasıyla 2000 yılında 64 bin tona, 2003ʹde 110 bin tona, 2008ʹde 201 bin 115 tona, 2015ʹde 270 bin 500 tona, 2016 yılında ise 35 bin 426 tonluk artışla 305 bin 926 tona çıktığını belirtti. Kalp, damar hastalıklarına iyi geldiği, kolesterolü düşürdüğü, kemik gelişimini desteklediği öne sürülen, B1, B2, C, A ve E vitaminlerini içeren, potasyum, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum ve iyot açısından da çok zengin olan muzun dünyada ve Türkiyeʹde sınırlı alanlarda üretiminin yapıldığını ama sağlık açısından düzenli tüketilmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, açıklamasında şunları kaydetti:  ˮGüneydoğu Asyaʹnın tropikal bölgelerinde doğal olarak yetişen muzun üretimi ülkemizde örtü altı üretim dolayısıyla her yıl artarak devam etmektedir. Muz üretimi, Türkiyeʹnin tarımdaki potansiyelini göstermek açısından da önemlidir. İklim şartları nedeniyle Mersin ve Antalya illerinin mikro-klima özelliği gösteren bazı ilçelerinde çok sınırlı bir bölgede yetişen muzda ulaşılan üretim rakamı Türkiye için olağanüstü boyutlardadır. Mersin ilinde yoğun olarak Anamur ve Bozyazı ilçelerinde genellikle örtü altında yetiştiricilik yapılmaktadır. Antalyaʹda ise Gazipaşaʹda yetiştiricilik genellikle açıkta, Alanyaʹda ise yetiştiricilik açık yanında örtü altında da gerçekleştirilmektedir. Son yıllarda yetiştiricilik alanlarında Mersinʹin Erdemli, Aydıncık, Silifke, Toroslar ve Yenişehir, Antalyaʹnın Kumluca, Manavgat ve Finike, Adanaʹnın Yüreğir ilçesi ile Hatayʹın Erzin, Hassa ve Arsuz ilçesine kadar genişlemeler oldu.ˮ ˮÜretimin neredeyse tamamı Mersin ve Antalyaʹdaˮ Muz üretiminin yüzde 72,2ʹsini Mersin, yüzde 27ʹsini ise Antalya illerinin yaptığını, üretimde Hatayʹın yüzde 0,82, Adanaʹnın ise yok denecek kadar az pay aldığına dikkat çeken Bayraktar, ˮ2016ʹnın 11 ayında 192 bin 850 tonluk muz ithalatına 95,3 milyon dolar ödendiği göz önüne alınırsa yerli muz üretiminin ekonomiye yaptığı katkı daha iyi anlaşılır. Türkiyeʹnin 11 aylık muz ihracatı ise 9 bin tonu aşmış durumdaˮ dedi. ˮSon yıllarda daha fazla muz yiyoruzˮ Türkiyeʹde de muz tüketiminin hızla arttığının altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:  ˮSon yıllarda daha fazla muz yiyoruz. Kişi başına muz tüketimi 10 yıl önce 2 kilogramken, tahminlere göre 2016 yılında 6 kilogramı aştı. Tüketim daha artacak. AB ülkeleri ile ABDʹde kişi başına muz tüketimi Türkiye tüketiminden 3-4 kat daha fazla. Bundan dolayı muz üretiminde ulaşılan noktayı yeterli göremeyiz. Üretimi desteklemeli, daha da artırmalıyız. 20 kilogramlık koli için belirlenen 9,5 dolarlık referans fiyat ve yüzde 145,8ʹlik gümrük vergisi harfiyen korunmalıdır. Aksi takdirde üretimi artırmanın imkanı yoktur. Türk çiftçisinin aynı koşullarda muz üreticisi ve ihracatçısı ülkeler olan bir Ekvador, Panama veya Kosta Rika ile rekabet etmesi mümkün değildir. Muzla ilgili diğer tedbirlerin yanı sıra, kaçakçılığa izin verilmemelidir. Sınır ticareti denetim altına alınmalı, bu kapsamda yapılan ithalat iç piyasaya sürülmemelidir. Sulama altyapısıyla ilgili sorunlar giderilmeli, sera yapımı teşvik edilmelidir. Muz araştırma istasyonu açılmalıdır.ˮ ˮYerli muzun raf ömrü uzatılmalıˮ Yerli muzun raf ömrünün uzatılabilmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve uygulanması gerekliliğine vurgu yapan Bayraktar, ˮSera malzeme ve ekipmanlarından demir, çimento, damlama hortumu, boya, cıvata, plastik örtü ve benzeri malzemelerde katma değer vergisi (KDV) oranı inşaat yerine tarım kaleminden alınarak düşürülmelidir. Muz üretimi 7-8 ay yerine yılın 12 ayına yayılmalı, üretim planlaması yapılmalı, markalaşmaya gidilmelidir. Muz paketleme ve sarartma tesisleri kayıt altına alınmalı ve standardizasyonu, paketlemede kullanılan ambalajların standartlara uygun hale gelmesi, izlenebilirliği sağlanmalıdırˮ diye konuştu.
Editör:Hamdi Acet Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı
Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

0