00
Yazı Detayı
16 Kasım 2020 - Pazartesi 21:32
 
KULLUĞUN ÖZÜ İBADET
Tevfik Karakuş
 
 

Zaman hızla akıp gidiyor. Bu kıymetli zamanın;

• Büyük bir kısmı uykuda,

• Bir kısmı mal, mülk peşinde,

• Birazı zevk-ü sefada,

• Bir kısmını da hastalık ve stresle geçiriyoruz.

Ömrümüzün neredeyse tamamını oluşturacak olan yukarıdaki işlere, bir gün ansızın sona erecek, gelip geçici dünya hayatı için harcıyoruz. Bizden önceki insanlar gibi bizimde dünya hayatımız bir gün son bulacaktır.

 

Bize zamanı, mekânı, sağlığı, rızkı, evladı, sevmeyi ve her türlü lezzeti veren Allah’a ne kadar vakit ayırıyoruz? Rabbimize olan şükran borcumuza, yâda onun emrettiği görevleri yerine getirmek için ne kadar zaman ayırıyoruz?

 

Allah her konuda olduğu gibi yine bizleri haberdar etmiş ve yol göstermiştir;

 

“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat 56)

 

Deki:”Benim namazım,(her türlü) ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” (Enam 162)

 

Kuranda ve peygamberlerin nasihatlerinde birçok ibadet vardır. Bu ibadetleri uygulamak bizlere asla zarar vermediği gibi bizlerin tadını, lezzetini sıkça hissedeceğimiz huzuru ve hikmetleri vardır.

• Allah sağlığımız için uyumamızı ve ahiretimiz için uyanıp sabah namazını kılmamızı emretmiştir.

• Çalışıp, yorulup, helal yoldan kazanç sağlamamızı ve bir kısmını ihtiyaç sahipleri için harcamamız için zekâtı emretmiştir.

• Sağlıklı, helal gıdalardan tüketmeyi ama yılın bir ayı belirli saatlerde açlığı susuzluğu tadacağımız orucu emretmiştir.

• Konuşmayı, sohbet etmeyi serbest kıldığı gibi küfrü ve gıybeti yasaklamıştır.

• Bizleri büyüten anne, baba ve büyüklere günü geldiğinde hizmet etmeyi görev olarak vermiştir. Görünürde her ibadetin bir ağırlığı, zorluğu olsa da her birinde nice hikmetler saklıdır;

• Namaz kulu Allah’a yakınlaştırır. • Oruç garibanın halini hatırlatır, paylaşmayı yaygınlaştırır. 

• Zekât malı temizler.

• Kötü sözden, gıybetten uzak durmak kardeşlik bağlarını güçlendirir ve ahlakı diri tutar.

 

El-Hâkim olan Allah’ın isminin anlamında da olduğu gibi her şeye hükmeden, her işi hikmetli ve ölçülü yapan olduğunu zihinlerden çıkarmamamız lazım. Soğukta, sıcakta, fakirlikte, zenginlikte, yorgunlukta ve uykusuzlukta her şeyden önemlisi rahata erdiğinde Allah’ı unutmayan kulu Allah’ta asla unutmayacak ve en güzel şekilde nimetlendirilecektir.

 

Allah’a, hakikate ve cennete giden yol ibadetten geçer. Nasıl ki bağ, bahçe, başarı, sağlık için mücadele ediyorsak kulluk içinde gayretten geri durmamamız gerekir.

 

Bir hastayı düşünün, durumu kritik ve zamanı giderek daralıyor. Sağlığına kavuşmak için gerekli ilaçlar apaçık belli, kullandığı takdirde iyi olacağı kesin. Bu kişi o ilacı kullanmaktan ve bu gayrete düşmekten asla imtina etmeyeceği gibi kullanmazsa da bir nevi intihar ettiği açıktır. Haydi, hayatımızla eşleştirelim;

 

Hasta insanoğludur, hastalık imtihanlarla dolu geçici dünya hayatıdır, ilaç ise, ibadet ve kulluktur. Eğer ibadetleri ve kulluğu yerine getirirsek şifaya kavuşan hasta gibi bizde Allah’ın emrettiği, sevdiği kullardan olabiliriz.

 

En güzel ibadet, az da olsa devamlı olan ve ölüm gelinceye kadar devam eden ibadettir. Allah cümlemizi doğru zamanda, doğru yerde, doğru işlerle meşgul olan ve en nihayetinde kabirde ve ahirette bağışlanan kullarından eylesin…

 
Etiketler: KULLUĞUN, ÖZÜ, İBADET,
Yorumlar
Haber Yazılımı 0