Disleksi hastalığıyla ilgili farkındalık çağırısında bulunan Antalya Kent Konseyi, “Bebeklikten itibaren erken tanı çok önemlidir. Bunun farkına varılabilmesi için anne-baba eğitimi gerekli” dedi Kent yaşamını ilgilendiren konularda altyapıdan ulaşıma, eğitimden sanata birçok alanda kamuoyu oluşturan Antalya Kent Konseyi, sağlıkla ilgili de önemli uyarılar yapıyor. Antalya Kent Konseyi Toplum Çalışma Grubu, disleksi ile ilgili farkındalık çağırısı yaptı. Kişinin normal ve üstün zekâ düzeyinde olmasına rağmen okuma, yazma ve dil becerilerinde problem yaşamasına sebep olan disleksi tanısı konulmuş Türkiye genelinde kayıt dışı sayılarla birlikte 120 binin üzerinde çocuk bulunuyor. Anne-baba eğitimi gerekli Antalya’da özel davranış gösteren öğrenciler Rehberlik ve Araştırma Merkezine (RAM) yönlendiriliyor. RAM tarafından tanı konulan çocuklar da psikiyatr ve çocuk doktoruna gönderiliyor. Antalya’da disleksi tanısı konulan yaklaşık bin çocuk olduğunu belirten Toplum Çalışma Grubu, “Bebeklikten itibaren erken tanı çok önemlidir.  Bunun farkına varılabilmesi için anne-baba eğitimi gerekmektedir. Aile hekimliği ve ana çocuk takibini yapan sağlık ocaklarının bilinçli bir şekilde kontrol ve bilinçlendirme yapması erken tanıda önemlidir. İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı tüm okulların ve öğretmenlerin bu konuda bilinçli olmaları konusunda hizmet içi eğitimlerin uzman kişilerce ve ilgililerce verilmesi gerekmektedir” dedi.   Oyunlarla desteklemeliler Toplum Çalışma Grubu, disleksi tanısı konulmuş çocukların ailelerine şu önerileri yaptı: “Aileler, disleksi teşhisi konulmuş çocuğuna karşı sabırlı olmalı, motive etmeli, oyunlarla desteklemeli, başkalarıyla kıyaslamamalı, okul idaresi ve öğretmenleriyle işbirliği yapmalı, özel yeteneklerine yönlendirmeli, motivasyon takibi yapmalı ve takdir etmeli, dikkat dağıtıcı eşyalar ortadan kaldırılmalı, öğrenme eğlenceli hale getirilmeli, gösterilen sevginin başarıyla orantılı olmadığı gösterilmelidir. Aile çocuğun durumuyla ilgili kurul raporu alması, ekonomik olarak güç durumda bulunması ve gelirinin asgari ücretten az olması şartlarını taşıması halinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünden maddi yardım alabilir.”

Disleksi hastalığıyla ilgili farkındalık çağırısında bulunan Antalya Kent Konseyi, “Bebeklikten itibaren erken tanı çok önemlidir. Bunun farkına varılabilmesi için anne-baba eğitimi gerekli” dedi

Kent yaşamını ilgilendiren konularda altyapıdan ulaşıma, eğitimden sanata birçok alanda kamuoyu oluşturan Antalya Kent Konseyi, sağlıkla ilgili de önemli uyarılar yapıyor. Antalya Kent Konseyi Toplum Çalışma Grubu, disleksi ile ilgili farkındalık çağırısı yaptı. Kişinin normal ve üstün zekâ düzeyinde olmasına rağmen okuma, yazma ve dil becerilerinde problem yaşamasına sebep olan disleksi tanısı konulmuş Türkiye genelinde kayıt dışı sayılarla birlikte 120 binin üzerinde çocuk bulunuyor.

Anne-baba eğitimi gerekli
Antalya’da özel davranış gösteren öğrenciler Rehberlik ve Araştırma Merkezine (RAM) yönlendiriliyor. RAM tarafından tanı konulan çocuklar da psikiyatr ve çocuk doktoruna gönderiliyor. Antalya’da disleksi tanısı konulan yaklaşık bin çocuk olduğunu belirten Toplum Çalışma Grubu, “Bebeklikten itibaren erken tanı çok önemlidir. 

Bunun farkına varılabilmesi için anne-baba eğitimi gerekmektedir. Aile hekimliği ve ana çocuk takibini yapan sağlık ocaklarının bilinçli bir şekilde kontrol ve bilinçlendirme yapması erken tanıda önemlidir. İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı tüm okulların ve öğretmenlerin bu konuda bilinçli olmaları konusunda hizmet içi eğitimlerin uzman kişilerce ve ilgililerce verilmesi gerekmektedir” dedi.

 

Oyunlarla desteklemeliler
Toplum Çalışma Grubu, disleksi tanısı konulmuş çocukların ailelerine şu önerileri yaptı: “Aileler, disleksi teşhisi konulmuş çocuğuna karşı sabırlı olmalı, motive etmeli, oyunlarla desteklemeli, başkalarıyla kıyaslamamalı, okul idaresi ve öğretmenleriyle işbirliği yapmalı, özel yeteneklerine yönlendirmeli, motivasyon takibi yapmalı ve takdir etmeli, dikkat dağıtıcı eşyalar ortadan kaldırılmalı, öğrenme eğlenceli hale getirilmeli, gösterilen sevginin başarıyla orantılı olmadığı gösterilmelidir. Aile çocuğun durumuyla ilgili kurul raporu alması, ekonomik olarak güç durumda bulunması ve gelirinin asgari ücretten az olması şartlarını taşıması halinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünden maddi yardım alabilir.”