00
|
||
Tahta kaşığın son ustaları | ||
Kesilmiş şimşir ağaçlarını oyarak yapıyor, eskiden siparişlere yetişemiyorlardı Yemek kaşıkları metale döndü, çıraklar meslekten uzaklaştı | ||
KÜLTÜR Haberi | ||
|
||
|
||
Sayıları 350'den 10'a kadar düştü, evlerinde üretime devam ediyorlar Kaşık ustası Ünal: "Evimin bahçesinde küçük atölyede ölünceye kadar sürdüreceğim. Bademli’de kaşık yapan 10 civarında usta kaldı. Yeni nesil yetişmiyor. Yerimize kaşık yapacak usta yok"
Mesleğe 7 yaşında babasının yanında başladığını anlatan Ünal babasının da kendi babasından mesleği öğrendiğini, 64 yıldır aralıksız bu mesleği sürdürdüğünü belirterek, kendisinin 5’inci kuşak kaşık ustası olduğunu söyledi. Ünal, "Rahmetli dedemde kaşık yapıyordu, babam da mesleği ilk önce dedesinden öğrenmiş. Hatta dedem de kendi dedesinden öğrendiğini biliyorum. Ben beşinci kuşak kaşıkçı ustasıyım. Mesleğim ata mesleğidir. 64 yıldır bu mesleği sürdürüyorum" dedi. Eskiden belde statüsündeki Bademli Mahallesi’nde 50 yıl önce 350-400’e yakın hane bulunduğunu belirten Hasan Ünal, birçok kişinin evinin altına kurduğu atölyelerde eşleri ve çocukları ile birlikte kaşık ürettiğini dile getirdi. O zamanlar mahalleli geçimini kaşıkçılıktan sağlardı. Nüfusun azalması, gençlerin de büyükşehirlere göç etmesiyle kaşık yapan usta sayısının yok denilecek kadar azaldı. Hatta birçoğumuz bir araya gelip birlikte kaşıklar yapıyorduk. Geçimimizi bundan sağlıyorduk. Şimdi nüfus azaldı. Kaşık yapan çok az usta kaldı. Eskiden yapmış olduğumuz kaşıkları Konya’ya götürüyorduk. Konya’da pazarlıyorduk. Pazarlama sorunumuz yoktu" dedi. Kaşık yapımının oldukça zahmetli bir iş olduğunu belirten Ünal, "Bir kaşık yapmak için 12 tane alet kullanıyorum. Onları dantel işler gibi işliyorum. Emek veriyorum. 10 çeşit kaşık yapıyorum. Bunlar arasında oyun kaşığı, yemek kaşığı, süs kaşığı, kepçe. Süs kaşıklarını sipariş üzerine yapıyorum. Bir kaşığı ise ortalama 15 dakikada tamamlıyorum. Kepçeleri ise 20-25 dakikada yapıyorum. Süs kaşıklarının üretimi zahmetli olduğundan günde sadece 5-6 tane yapabiliyorum” diye konuştu. Bademli’de kaşık yapımının 10-15 yaşlarında herkesin öğrendiğini anlatan Çakmakçı, şunları söyledi: " Şimdi mesleği öğrenen yok. Kaşık yapacak ağaç yok. Zor iş. Emek isteyen bir iş. Şimdi çocuklar büyüyünce Bademli’ den ayrılıyorlar. Artık yaşlılar kaldı. Gençler ticaretle uğraşıyorlar. Ben küçük atölyemde bu sanatımı ölünceye kadar sürdüreceğim. Artık Bademli beldesinde kaşık yapan 10 civarında usta kaldı. Yeni nesil yetişmiyor. Kaşık yapan ustaların hepsi yaşlı. Yerlerimize kaşık yapacak usta yok. Kaşıkçılık sanatı da artık bitmek üzere. " Mahallelerinin eskiden "Kaşıkçı köyü" olarak anıldığını belirten Ünal, tahta kaşık yapan ustaların çoğunun öldüğünü söyledi. Kaşık sanatının kendisi için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Ünal, gençlerin bu işe ilgi göstermemesi nedeniyle yeni ustaların yetişemediğini dile getirdi. Ünal, "Evimin bahçesinde küçük atölyede bu sanatımı eşimle ölünceye kadar sürdüreceğim. Artık Bademli’de kaşık yapan 10 civarında usta kaldı. Yeni nesil yetişmiyor" dedi. İyi bir tahta kaşığın kızıl şimşir ağacından yapıldığını anlatan Ünal, "Bu ağaçtan yapılan oyun kaşığı, iyi ses çıkarması nedeniyle tercih ediliyor ama ağaçları da bulmak zor" dedi. Eskiden Bademli beldesinin kaşıkçı köyü olarak bilindiğini söyleyen Çakmakçı, "Şimdi ise bu sanat bitmek üzere. Ustaların çoğu öldü. Gençler de heves etmiyor. Eskiden Konya’dan siparişler gelirdi. Eskiden sofralarda yemekler tahta kaşıklarla yenirdi. Mutfakta da yemekleri yapmak için tahta kepçeler kullanılırdı. Tahta kaşık sofraların vazgeçilmeziydi. Şimdilerde ise en fazla oyun kaşığı yaparak satıyoruz" şeklinde konuştu. |
||
|
||
|
||
|