00
Haber Detayı
15 Temmuz 2015 - Çarşamba 21:00
 
62 gün boyunca ʹdoğru yoluʹ bulmak için yürüdü
DÜNYA Haberi
62 gün boyunca ʹdoğru yoluʹ bulmak için yürüdü

Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Sırp askerleri tarafından işgal edilmesinin akabinde, hayatta kalmak umuduyla halk arasında "Ölüm Yolu" olarak bilinen orman yolundan Tuzla'ya doğru yola çıkan Muhizin Omeroviç, 62 gün boyunca ormanda "doğru yolu" bulmak için yürüdü. Omeroviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sırpların kontrolünde olmayan bölgeye ulaşmak için 62 gün boyunca ormanda nereye gittiğini bilmeden öylece dolaştığını, yönünü bulmak için üç kez Udrç Dağı'nın zirvesine çıktığını söyledi. İki ay boyunca ormanda, tarlalarda ve dere kenarlarında uyuduğunu anlatan Omeroviç, hayatta kalabilmek için ağaçların yapraklarını ve kaynattığı salyangozları yediğini belirtti. Omeroviç, "Ölüm Yolu"na çıkmadan önce Srebrenitsa yakınlarındaki Şuşnyari köyünde toplandıklarını belirterek, "Tam da savaşın sona erdiğini düşünürken, yeniden hayatta kalma mücadelesi vermemiz gerekiyordu. Tüm yolu gizlice geçmemiz gerektiğinin farkındaydık. Tek amacımız buradan sağ salim kurtulmaktı" şeklinde konuştu. Yol üzerindeki ilk pusunun 12 Temmuz'da Kamensko tepesinde yapıldığını aktaran Omeroviç, burada beş dakika içerisinde binden fazla insanın öldürüldüğünü, grubun bölündüğünü söyledi. Omeroviç, "Sırp askerler burada üzerimize ateş açtı. Ellerindeki tüm kurşunları bitirdikten sonra top atışları başladı. Çok insan öldü. O gün benim hayatta kalma yolculuğum başladı. Ormanda 62 gün geçireceğimi hiç düşünmemiştim" ifadesini kullandı. Burada Hasan ve 13-14 yaşlarındaki Mirza ile karşılaştığını kaydeden Omeroviç, "Tuzla'ya ulaşmaya çalışan diğer grupların izlerini takip ederek bir ay boyunca yiyecek hiçbir şeyimiz olmadan serbest bölgeye ulaşmaya çalıştık. İki kez serbest bölgenin sınırına kadar gelsek de geçemedik" diye konuştu. - Bir ay sonra dedesine rastladı Ormanda bir ay kadar yürüdükten sonra artık hiç kimsenin olmadığını düşünerek, Hasan ve Mirza ile birlikte ikinci kez Balykovitsa'dan döndüklerini anlatan Omeroviç, "Sırplar çoktan ortalığı temizlemeye koyulmuştu. Bu iş için köpekleri kullanıyorlardı. En çok da köpeklerden korkuyordum. Çünkü bir askerden saklanmak kolaydı ancak köpekten saklanmak neredeyse imkansızdı" dedi. Srebrenitsa ile Tuzla arasındaki yolun ortalarında bulunan Udrç Dağı'nda yaklaşık 370 kişilik bir grupla karşılaştıklarını söyleyen Omeroviç, bu dağın, insanların yönünün bulabilmesinde büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Omeroviç, burada dedesiyle karşılaştığını belirterek, "Bir aydır yolda olmasına rağmen hayattaydı. Onlar, Bosna Hersek Cumhuriyeti Ordusu'nun kendilerine rehber gönderip onları serbest bölgeye kadar götüreceğini umarak dağın tepesinde saklanmışlar" şeklinde konuştu. Ağustos ayında "Ölüm Yolu"na çıktıkları Şuşnyari'ye geri döndüğünü anlatan Omeroviç, "Orada büyük bir ekmek pişirdik. Bolca sebze toplayıp Udrç'a geri döndük ancak döndüğümüzde grup orada değildi. Sadece ölüler vardı. Grubun çoğu öldürülmüş, bir kısmı esir alınmış, bir kısmı da kaçmayı başarmıştı" diye konuştu. Omeroviç, dedesinin kaçmayı başaran ekipte olduğunu ve 45 günün ardından Tuzla'ya ulaştığını söyledi. Udrç Dağı'nda gördüklerinden sonra Srebrenitsa'ya geri dönüp civar köylerde saklananları uyarmak istediğini anlatan Omeroviç, "Yağmurdan saklanan bir grup değirmene sığınmıştı. Onları bulup öldürmüşler. Diğer bir grup ise bir ahırın içinde uyumuştu. Onları da öldürmüşler. Sadece bir kişi hayatta kalmış" ifadesini kullandı. Omeroviç, iki kez serbest bölgenin sınırına kadar gidip yeniden Srebrenitsa'ya döndüğünü belirterek, "Sırbistan'a geçmek istedik ama yolu bilmiyorduk. Srebrenitsa'yı hiç terk etmeyen bir adama rastladık. İsmet adındaki bu adam felçliydi. Evinde kalmıştı. Onu öldürmemişler ama açlıkla işkence etmişlerdi. Ona yemek verilmesini yasaklamışlardı" dedi. - Ölülerin arasında uyudular Srebrenitsa'ya ilk kez döndüklerinde, daha önce pusuya düştükleri ve binin üzerinde insanın öldürüldüğü Kamensko'da geceyi ölülerin arasında geçirmek zorunda kaldıklarını aktaran Omeroviç, "Yolumuzun üzerinde orman vardı. Mayınlı arazilerin yerini bilmediğimizden geceyi burada geçirmek zorunda kalmıştık" şeklinde konuştu. Omeroviç, Kamensko'daki cesetlerin bir ayın ardından parçalanmaya başladığını ve etrafa ağır bir koku yaydığını belirterek, "Gruptakiler kokudan istifra etti. Ölülerin torbalarında konserve aradım. 20 tane kadar konserve buldum. Diğerleri uyudu, ben ise uyuyamadım. Gece boyunca ölüleri izledim" ifadesini kullandı. Zorluklara rağmen hiçbir zaman hayatta kalma mücadelesinden vazgeçmediğini anlatan Omeroviç, teslim olmaya karar veren bazı insanların önce toplama kamplarına götürüldüğünü, ardından öldürüldüğünü vurguladı. Omeroviç, yol arkadaşları Hasan ve Mirza'nın da hayatta kalmayı başardıklarını belirterek, "Mirza yolculuk boyunca çok iyimserdi. Her seferinde (Göreceksiniz bak, Allah'ın izniyle serbest bölgeye ulaştığımızda annem bize baklava yapacak) derdi. Udrç Dağı'nda babasına rastladı. Sonra yola onunla devam etti. Hayatta kalmayı başardı. Bugün Tuzla'da yaşıyor. Hala görüşüyoruz. Hasan ise Almanya'da yaşıyor" diye konuştu. Boşnak askerlerin kontrolündeki serbest bölgeye ulaştıklarında artık dayanamayıp öylece oturduğunu anlatan Omeroviç, "Hayatta kalmayı başardığıma inanamıyordum. Dedemin de hayatta kaldığını, erkek kardeşimin ise onların birliğinde asker olduğunu söylediler" dedi. Omeroviç, tüm yaşadıklarına rağmen "nefret tohumları ekmek istemediğini" belirterek, "İlk zamanlarda içimde büyük bir nefret vardı ama ondan kurtulmayı başardım. Şimdi geri döndüm. Burada ailemle birlikte yaşıyorum. Bosna Hersek devletine ve onun bir gün normal bir devlet olacağına ve içindeki herkesin farklılıklarına rağmen bir arada yaşayacağına inanıyorum" ifadesini kullandı.
Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör: Hamdi Acet
Yorumlar
Haber Yazılımı 0